TOPRAK VE GÜNEŞ
Toprağa güneş aktığında
bülbülün ötüşü rana
dinlemesi bir tuhaf haya.
Hayat cilalı taşları çatlatan gül ağacı
ömür boyu çekilen kara sevda.
Solan güllere bülbülü itiraf fena
amenna fena uyanır memleket...
İçi içine sığmaz efsanelerin.
Sefahat hepten yalan
safahat elde kalan.
Kim takar ejderha kaç başlıymış
sefahat yılanının dili çatal ateşmiş.
Toprağa güneş değer ve uyanır millet...
Her cemseyle celallenir rüya
son cemre cama vuran kor tanesi.
Denizleşen kabuslarda bir kez
bir melek görülse bitmiştir yaz.
Karayel poyraz
değmiştir cana canan hasreti
Derdo yaş sonbahar...
En korkulan şiirci geri döner
cesarete temalanır gerilmiş şiir.
İlk dizesi hiç alışılmadık doku
dokunur yüreğe toprak ve güneş.
Ateş çağında serbest kalır rezail.
Sürpriz bir mısradır çakılır akla
şiirsi havaya hazal ve hayal.
Tüm zamanların en karakterlisidir
içten içe kederlenilen kutlu dava.
Suya ateş değende
toprağa güneş akanda
zemine çalınır dev aşklar.
Kuru toprağa kan davası bulaşır.
Bulanıklaşır ibretlik efsaneler ve
tavus kuşuna düşman ejir ejderhalar
mor alev dilli iblisler
ibiğinden ibeğinden yakalanır.
Bir konar göçer şiirdir yakılan
avaz yalaz yandıkça yayılan.
Yayvan karlıklar bayman karlı dağlar
güle bülbül ötüşü aranır.
Toprağı güneş döğende
klasik inanış inanılmaz buharlaşır
dört döner dövünmeler azar.
Derdo toprağa ve güneşe şiir yazar...
Bitiş mısrası baştan bellidir
Önünde sonunda toprağa güneş akar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.