ELİMDEN BİR ÇİÇEK TUTTU...
Bir çiçek tuttu elimden
koca şehir bir göz odaya kilitlendi.
Pir aşkı tuttu kemiklerimi eritti
iki can bir beden göğe savrulduk.
Assalar ödenmez bir bedele mahkum bedenim
fındık bahçaları arasında çok yorgunum.
Argın dargınım dar geçitlerde ıssızlık
baş örtüsü omza atılı gülen gözlerde sahipsizlik.
Ak sulu yatsılarda göğe belendim
bebek yaşta kimin gördüğü önemsiz düşlerdeyim.
Çiçek gibi bir kadın tuttu elimden
kaç kere koptum tam yarı belimden...
Eklendim bir sabah horoz ötüşüyle evrene
zor uyandım sessizlikten.
Gürültücü nice söz avuçlarımda
sıkılmaktan pörsümüş terden sırılsıklam arma.
Bunalımlar ocağında yasak yazmalarda
yazmalı bir melek tuttu elimden.
Melek pir oldu yalan dünya başımı döndürdü
tek göz odaya savrulduk
iki tin bir ten içimde taş kaleler yıkıldı.
Yaşlandım hayallerle hayalimdeki kulelerde
meğer gerçeğe boğulmak ölmekmiş dakkasında.
Ölmek buysa eğer ne güzelmiş çiçek bahçesi
çiçek gibi bir kadın tuttu dilimden dirildim...
Yeniden doğmak geç vakit oranda mucize
eridim oldum gidiyorum hüzünle.
Alçak gönüllü pirler divanında bekleyenim yok olsa da öğrettiğin yıkılış yokoluş değil
ömürlük armağanın
varoluş varlık.
Gözümü kırpmadan ölümlere akıyorum artık.
Civa gibi bir kadın tuttu elimden
çiçek oldum aşkla doğdum yerden.
Birlendim yarına doyduğum memede
bekledikçe bekledim bir çiçek tuttum elimde...
Derdo koca şehir bir göz odaya kilitlendi
pir aşkıyla yandım eridim soğudum
iki can bir beden göğe savruldum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.