TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

20 Haziran 2023 Salı

BABAM VE KIZIM...

 BABAM VE KIZIM...


Beynelmilel günlerde Babayla Taksim'e çıkmak, gerçekten gerçeği yaşamak demek. Ölmeye yatmadan evvel öğütlenen gerçeğin izinde yaş almak, yaşlanmak demek...


Yaş aldıkça, saçlar ağardıkça, yaşlandıkça anlıyor insan uçuk kaçık her şeyi. Hemen her an veya eninde sonunda yüzleşilecek kaçınılmaz gerçeği çırçıplak görüyor. Gerçekten doğanın olağan işleyişi gereği şu yalan dünyadan kopmaya sayılı günler kaldığında tek gerçeğe hapsoluyor hayat. O gerçek besbelli, ilk nefesten son nefese yaşamak ve yaşatmak için ölümüne sevmek... 


Gerçekten geriye bakıyorum da en ilerici kavgalarda, en devrimci ateşlerde kavruldu aklım, fikrim, bedenim. Tutucuysam biraz kanımı tutuşturan o eşsiz tutkumdan. Üstelik tuttum yüreğimde ne sevdalar biriktirdim ve nicesini bir kalemde bitirdim. Ama asla bitmez aşkla en çok babamı sevdim ben. Ve dünya bir tarafa en çok kızımı seviyorum. Kimse alınmasın ama ölümsüzlük denizine gömülene dek sadece Babam ve Kızım ve diğerleri..  


Bir ömre değer baba gibi babaların, evladına hem annelik hem babalık yapan mangal yürekli insanların anıldığı her kutlu günde önce dağ duruşlu babam, sonra sevgi denizi kızım için kutluyorum kasvetli kainatı...


Yaş aldıkça zor bir hal bulduklarımı, yaz güneşinde, kış ayazında, hele sonbaharda teni yakan alınterinde kaybettim. Meğer kaybın en büyüğü babaymış. Eğer baba ölürse gölgesine sığınılan koca çınar tez elden kururmuş. Soluklanılacak başı dumanlı dağ ansızın çökermiş. Atasızlık arka bahçeye tüfek çatarmış. Korkmadan sırtını yaslayacağın yaren gider, arkasızlık kalırmış elde avuçta. Yaran kabuk bağlamaz sürekli kanarmış. İki kapılı gökçatılı handa yalnızlık basarmış en yalınından. Yalan yok maddi manevi dara düşende, adaya yalım yayılanda, dağılan düşlerde bile imdada yetişen kalmazmış. Akıl durur, sular durulur, üflenen can uçar, yürek dağlanırmış. Güven limanı yıkılır, Babayla birlikte içte yaşatılan çocuk ölürmüş. Öyle ki senede bir gün olsa da, kutlu mutlu anlarda bayram seyran sel olur gözlerden akarmış...


Yaş aldıkça anladım, Baba dost demek, sessiz ağlamak, suskun seslenmek, sevgiden beslenmek ve sınırsız sevmekmiş. Baba evladı uğruna ayakta ölenmiş...

     

Sen de yaş aldıkça anlayacaksın herşeyi kızım tıpkı büyükbaban yaşarken benim anladığım gibi. Babanın tükenmeyen tek mirası doğruluk ve onur. Gerisi çabuk biter. Şimdilik az biraz anlamaya çalış yeter. Nasıl sa bir gün mutlaka babam deyip yazacaksın, kendi yazgına yürek yangınını saracaksın... 


Yaş aldıkça anladım ki bir baba ve oğlu, bir baba ve kızı bizzat sonsuzluğa doğmakmış. Anlayacaksın; Zifiri karanlık dönencede benim babam güneşten ışık yontan, topraktan bereket yaratan, güneş yolcusuydu. Kızıl alev kıvılcımlı, kırgın ve kızgın sert bir adamdı ama özünde uysaldı. Uluydu ve de  ulaşılmazdı. İlla ki ütopya ötesi beynelmileldi. Asiydi idoldü. İyinin iyisi bir adamdı. Beni bana bırakıp gitti ama direnci fısıldadı kulağıma, hayata tutunma tutkusunu aşıladı kanıma...


Beynelmilel günlerde canım babam, deniz kızım, Babam ve kızım birlikte Taksim'e çıkmak, asla bitmeyecek olan sevgiyi yüceltmek. Sevgiyle sonsuza ulaşmak... 


Sondan bir evvel yine ve daima, salt babam ve kızım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...