TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

6 Temmuz 2023 Perşembe

KONSTANTİNİYE MİNİ MEZAR


 KONSTANTİNİYE MİNİ MEZAR


Konstantiniye’de Pera’ya sarkıyor pusak güneş

banliyö uzantılı Sarayburnu’ndan denize dalıyor.

Tarihi Palas'ta meraklılarına parçalı güneş tutulması

Laleli’den aşağı isli cam ardında ışık kıran balesi.

Çarşamba pazarında bal gibi öğleden sonraydı

misyonum eğitsel kol kaçamağında minyon alev torbası.

Pelesenk pertev ile niyabet niyal güldüğünde çaktım

Gülhane parkında polisin farkına varamadım. 

Güz yağmurları kaygısızca gözden uzakları döverken

konstant korsandan hemen sonra güneş tutuldu

Güneş tutulmasının hemen ardından tutuklandım…


Yeditepeli’ye her yöneltimde aynı yükseltiyi kodladım

aynalı pazar Pera’nın kıyıcığında küçük bir ayrıntı

Yenikapı iki bulvar gülşen lalezar yürüdüm.

Toz duman dere tepe maviş bulutlarla yüzleştim

oltasız balıkla baltalı ilahsız dünyayla yarıştım

bananecilerle bahanecilerle her bahar kapıştım.

Kapalı ekonomi dönemi bulduğunla yetin günleriydi 

yettim plastik yuvarlağa tekmeyi bastım

yetiştim yılışık yıldızlara yumruğu çaktım.

Konstantiniye’de Güneş tutulduğu gündü

hemen puta pirate ardından Pera’da tutuklandım…


Pera’da kontrans çıkmazında kokladığın al güller

yeşile gülen gözler yüreğimi yakıyor Aksaraylı.

Cam kavanozda gonca gül salınımlı solar divası

sapı kırık şemsiyenin altında dillendi tutku.

Konstantiniye’ye sarkan güneş tutulmasından önceydi

meğer alına yeşiline hasret kalıp kavrulmakmış aşk…


Bir kez olsun gelmedin açık görüşe Pera’lım

per perişan her avanak ıslatanda yolunu gözledim.

Korunmasız kostak devrildiğim yol kenarı uzadım

Langa civarı bostan kuyusunda soluklandım

çıkrığa asılı kovada ayla yıldızları avuçladım

hangi ipe tutundum bilemeden sersefil serinledim.

Serde varmış çıktım doksan dokuz bela kapısından

Kırklara uyandım epey sonra güneş tutulmasından.

Denize vardım aksuyu Güneşe yön tayin ettim

bulamadım iz izlem artık nereye gizlendiysen.

Taş baskı manuel günleri manalandırdım yıllarca

Konstantiniye tinime dinime mini mezarım

Nurum bir kez olsun uğramadın Pera’ya uğrasan bilirdim…


Vaziyetim başkasının ayıbına dönüp bakmamak hala

arslanlar gibi vasiyetim cebimde el heykeli gölgesindeyim.

Uzadıkça ömür silinir sözler yitikler değerlenir

ayıp da kayıp da benim tek kazanımım kitaplarım.


Kayda değer bulduklarımla topraklayın beni

Despinam çıplak bedenimi Kerbela’ya yatırın.

Kuşandığım hayatı yüzde yüz düz sandım

meğer çetrefilliymiş çetinmiş çok yanıldım.

Erışık doğan bela bedeviye bedavaymış bilin 

Pera’nın intikam ipine tutunacağım kesin 

kestirip atacağım  günahları kapatacağım kara kaplıyı…


Konstantiniye’nin albenisine kapıldım çok kere

Pera’da yankılanan şuh kahkahalara aldandım.

Pera’nın pervazına kimler dirsek dayamış bilirim

palasına dadanmışları pılısından pırtısından tanırım.

Güzün hüzün vurduğunda vazgeçseydim demedim hiç 

avizeler sallandığında vız gelir hırs geçer sandım öyle değilmiş.

Kendimi kaptırdığım manzara sahteymiş diye avundum

ağzım kavruldu gül rengi demir lokumları yuttum

yurdun yoluna yine tutuk güneşli bir alacada yakalandım.

Yakamda mini bir desen isli cam gözlük burnumda

Konstantiniye Pera’da ismen cismen bir garip yolcu. 


Kendimi ağır cezada yargıladım Aksaraylım

Kesi Konstantiniye’de mini müebbet Pera’da idam.

Özledim yaz kış bereketini Deniz hareketini

yaralasın yüreğimi hırçın dalgalar somun sıcağında.

Kısık ateşte güneş ağlasın ben yanayım

yeşili bol diyarlara anı zengini yaylalara dağılayım.

Sevgi duvarını tırmansın esrik duygular tortusu

aklımda ürpertiler bedenimde üşümeler tekrar dirilsin.

Baharlık pardösümün eteğine yapışsın gelincikler

nar kokulu nazendeler alev alev Pera harlasın

Konstantiniye lale pınarında karanfil hazlasın.

Erken geliversin bu yıl deniz mevsimi

yaralarım çok derin tuz buz yarelerimi dağlasın.

Dalgalandıkça dalgalansın yapboz anılar buketi

sahile kurulan masalarda büyüklere masallar

kumsal kumuna yazılan ünsüz dünsüz şiirsiler

Denizden kopuversin yetişsin Pera bereketi

Derdo mahkûm okyanusu öpsün Konstantiniye.

El heykelli adada güneş batıran gözleri buğulu dostlar

Pera Palas kıyısında şahsıma mini mezar kazın…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...