TOPRAK BASKISI
Sıkıntı bastı yarı açıkta
serbest görüş kapışmalarında
mahpusluktan vira sıkıldım.
ben toprak sıvalı
çok kere askıya asıldım.
Akşam üzeri çatapat patlatan çocukla
parke taş kaldırımlarda avareyim
yetim çocuklar sokağının çat kapı ziyaretçisi.
Ses bombaları patlıyor habire
oturmuşum bostan çıkmazı girişine
havai fişekleri sayıyorum.
Bombacılar pimleri çekiyor vira
ikinin biri parça tesirli.
Ustam göğsüm ağrıyor delice
yorgun mermiler yağıyor başım üstüne.
Çat pat bir hayat işte
doluca yaşadığım harbiden çok sıkıntı…
Kadınlarım kızıltopraktan
mor sümbüllere karışıyorlar vira
kan kırmızı sürgünlerde dudakları.
Zerre kıpırdayamadım ara durakta
kuzeyde bir yer pırasa gibi tarandım
kıyasıya kırıldım…
Karanlık çivilenmiş kör kaldırımlara
vurulmuş alnından çıkmaz sokaklar
afili filler şakağından.
Sırım gibi sırmalı burca dikilen sancak
sormalı al kadife perdeden
kim kime nasıl soğuyacak.
Kasvet kahkahaları çivilenmiş duvarıma
minnak kıvılcımlar ormana sıçramış
umudum mavi mavi yanıyor. Durgun deniz gibiyim
dalgalanıyor acı daralıyor avcı.
Cadı avında zumlananlar
yan yatıyor kimsesizler mezarlığında...
Ben volkanik dağı delenim
kumlu beşiğe belenen çatapatçı çocuk.
Siması aynaya düşenleri izliyorum
tam göremiyorum topu bulanık çehreli
sanki gölgedekiler bombacı
topu çifte torbalı tombalacı…
Toprak sıkıntılı gökyüzü sıkıntılı
sıkıldım yaşam elimden kaçtıkça.
Aklımda tutamadığım tomurcuksun
tutumlu tutkuydun en tutkun.
Toprak bana ben toprağa yakın
bir mecburiyetti yetti canıma.
Akın var güneşe akın
sakındıkça ateşten yıkıldım.
Karanlık devrildi sabaha kaygısızca
sıkı bir sıkıntı bastı böğrüme.
Baskın basanındır fikrine sahip
filistine asıldım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.