ANA MUHALEFETTE OLİGARŞİK MODELE MUHALİFLİK...
Doğrudur
yanlıştır başka mesele ama ana muhalefeti birebir ilgilendiren bir kaset
formasyonu daha gündemde. Tartışılabilir oligarşik model karşıtlığı özelinde,
sanal aleme kurulanların yaptıkları resmen kurumsal girdap. Ana muhalefet
partisinde, oligarşik modele muhaliflik, model oligarklara karşıtlık modern
siyasetin gereği. Ancak doğru yöntemi bulmak ve uygulamak zor. Hatta izne tabi.
Yüzü çoktan eskimişler yarı gizli toplantılara koltuk kopuşlu azıtmışlığı
harmanlayınca ve üstelik açığa da düşünce, doğabilecek siyasi çekişme toplumda rahatsızlığa
neden olur. Hatta yıkıcı eleştiriler ayyuka çıkar. İnternet vasıtasıyla kamuoyuna
sızdırılan bu online web toplantının kendi çapında tek haklılık payı, son seçim
kaybıyla ana muhalefetin ciddi ve demokratik siyasal yarış süreci geliştirmeden
düzelmeyeceğidir. Ancak mahalle düzeyinde başlayan ve neredeyse sona yaklaşan
basmakalıp, bilindik delege seçimleriyle ki 'adı seçim aslı yeni saza eski
düzen' düze çıkılamayacağı da malum. Malumun ilamı renk renk liste ilanlarıyla
rengarenk bir yarış var imajı veriliyor. Bir yandan da kimine doğru kimine
yanlış gelebilir ama perde arkası parti içi değişim kadroları ve gizli siyasi darbe
planı sanki karşıt darbecilerce ifşa ediliyor. Gündem yine negatif açıdan ana
muhalefet partisi. Siyasi ortam yıkılıyor…
Öteden beri
kaset savaşlarına kafa yoran çok da şu renkli listelerin bir kurumsal birlik,
bir kuramsal kimlik yansıtıp yansıtmadığına kafa yoran yok. Bu neyin savaşı
sorgulayan sıfır. Gene ülkenin dört bir yanında çoğu mahallede tek liste yani
tek renk var. Koltuklara kene gibi yapışanlar tarafından tek tip delege yapısı
belirleniyor. Çare olabilecek çarşaf liste modeli üst perdeden demode
gösteriliyor. Genel merkezin blok liste önerdiği şeklinde kafalar karıştırılıp
tek yöne su taşıma havası basılıyor. Yani baskı daha işin en başında var.
Oligarşik dayatma daha mahallelerde başlıyor…
Yerelden genele,
baştan sona ideolojik temelsiz bu renklerin kardeşliği hüküm sürmeyi el
birliğiyle işletiyor. Çok renkli listeler algısı yaratılarak parti içi
demokratik bir yarışın varlığı çerçevesine hapsedilmiş, tekdüzeliğin
egemenleşmesine yol veriliyor. Ne yazık ki doğrudur yanlıştıra hiç bakılmadan
renk cümbüşü içinde babadan kalma yöntemle delegasyon belirlenmesi el heykelli
ada da böyle, üç tarafı deniz büyük yarımada da böyle. Yani batı cephesinde
değişen bir şey yok. Değişmeyen ise ayan beyan yapılması gerekli iç hesaplaşmanın
iki yıl sonraya kaldığı. Çünkü niteliği önceleyerek siyasi yarış başlatacak
kadrolar delege tırpanını bir kez daha geçemeyecek. Keskin tırpanın habire
sallandığı ana muhalefet partisi, iç sorunlarını daha yerelde-mahalde delege
seçiminde halledemedikçe, her gün kamuoyunda dile dolanacak bambaşka siyasi
oyunlarla, siyasal etiği yok sayan birçok manevralarla karşılaşır. Saygınlık
kaybı daha da artar. Ve parti veya adayları yaklaşan yerel seçimlerde başarı
grafiğini beklentilerin tersine yükseltemez...
Diğer
yanda ana muhalefetten hala iç sorunlarını çözmesini bekleyen, ekonomik kriz doğrultusunda
ana muhalefetin akılcı çözüm reçeteleri yazmasını arzulayan katmanlar var.
Geneldeki gibi yerelde de hezimet alınırsa ortada ne katman kalır ne de ana
muhalefet partisi, ikisi de kalmaz. Felaketi çağırmak gibi olmasın ama millet
nasıl ortadan ikiyse ana muhalefet partisi de ortadan ikiye çatlayabilir. İşte
bu denli vahim bir sona gidişat konuşulurken partide hiçbir şekilde ve koşulda asla
eleştirilemeyecek bir kurumsal yapı ve yönetim şematiği söz konusu. Yine daha
düne kadar üst yönetimde olanlar ve de şimdi devam edenler her zaman ve her
koşulda eleştirilebilecek bir sanal girişime gizliden ortak oluyorlar. Zaten
sorunları büyüten acı gerçeklik de bu. Yani yönetsel yapı oligarşik temelde
kimsenin itiraz etmesine fırsat tanımaz tavırda net hamleler sıralıyor. Parti
içi muhalefetinde üst yönetimden geri kalır yanı yok. Elbette bu seçim
yenilgisiyle baş gösteren yeni bir sürüm değil. Uzun yıllardır böyle. Neredeyse
tipik ve ritmik bir tekrar yaşanıyor…
Ana muhalefet
partisinde kurumsal hafıza bir türlü yenilenemiyor. Bu nedenle güvenilir
politikalar ortaya koyamayan, salt iç hesaplarla ve hesaplaşmalarla uğraşan,
özünde partili olmayanları, partiyi bilmeyenleri, partiyi özümsemeyenleri baş
tacı eden, öz evlatlarını önemsemeyen, ölümüne gedikli kurnaz kurmaylar
yönetiminde yıllar su gibi harcanıyor. Bu yanlışlar yüzünden partili
olmayanların parti hakkında kolay yorum yaptığı bir statik yapısallık arzı
endam ediyor. Hele ki konjonktür gereği hasbelkader partide yöneticilik yapmışlara,
en iyisini bilir iltifatlarıyla nitelik, kişilik ve kurumsal kimlik zaafa
uğratılıyor. Yıllar yılı partisini iktidara taşıma mücadelesini özveriyle
yürüten örgüt mensuplarının bir kez daha kaşla göz arası rengarenk yayımı
yapılan listelerde dışlanmasına göz yumuluyor. Bu körlük kırgınlığı çoğaltır. Bu
nedenle parti içi iktidar kavgasını asıl hedef görenlere çok yakında bir yerel
seçim yapılacağını son kez anımsatmak şart. Bu uyarı açıkça parti görevi...
Yerelden
genele görevini hakkınca yerine getiremediği bariz, ana muhalefet partisinin
tüm yönetici kadroları aktif üyelerini bunca hor görürse, derinden gelen
değişim arzulayan sese duyarsız kalırsa yine yarı yolda kalınır. Parti
yöneticiliğine aday olacaklara da son kez duyurulur, böyle mahalle bazında partiyi
ele geçirerek politika yaptığını zanneden zatlar, bugün siz antidemokratik
müdahaleyi benimsemişçesine mahalle delegelerini kapalı devre belirlerseniz bir
üst turda açıkça ve çok kolay elenirsiniz. Siyasi gelenekçilik bunu dayatır,
önünüzü kesecek olanın biletini keseceksiniz. Ve sonraki kurban siz olacaksınız...
Bilinen hikâye
bu keşmekeşte birileri ilçe başkanı olacak, birileri ilçe yönetimine girecek. Onlar
üyelere sorup danışmadan yukarıdakilerle iş birliği içinde ilçe belediye başkan
adayı ve belediye meclisi adaylarını belirleyecek. İlçeler illeri belirleyecek,
iller ta genel merkeze ve genel başkana kadar partiyi dizayn edecek. Onlar da il
belediye başkan adaylarını, büyükşehir başkan adaylarını atayacak. Atanmışlar seçildiğinde
hiçbir şey değişmeyecek olmasına rağmen parti kültürü doğrultusunda sevinilecek,
kaybettiğinde hüzünlenilecek ve bir beş yıl daha kaybedilecek…
Hemen sonra
büyük seçim yaklaşıyor diye vakti gelen parti içi yarış süreci ertelenecek, renklerin
kardeşliği saltanatı uzayacak. Yine parti içi oligarşik yapıdan birileri veya
birilerinin despotik grubu istedi diye partiye hızla üye yapılanlar, çok sıralı
dönem mebusları, Meclis kürsüsü kaçakları, televizyon cambazları, cadde sokak
görünmezleri, dere boyu kavakları, yalı boyu sulakları, daha kimler kimler milletvekiliğine
atanacak. Parti tabanı yine demokrasi diyecek önseçim isteyecek ama nafile. Vaveylayı
kimseler duymayacak. Parti içi muhalifler ne çare atanmışları seçme ve seçtirme
yarışına girişecek…
Doğrudur
yanlıştır başka mesele
ama Ana Muhalefet Partisinde, oligarşik modele muhaliflik, oligarklara
karşıtlık lafta. Mahalle delegasyonu belirleme süreci başlar başlamaz edilen
laflar unutulur, yeminler yutulur, gözler kapanır vazife yapılır. Bu
sistematiğe ek veya destek babında sırların sırrı derecesine eriştirilen yüz
eskitmişlerin online web toplantının kamuoyuna sızdırılmasına gelince, siyasete
uyarlanacak tam bir ‘Hisseli Harikalar Kumpanyası’ klasiği…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.