BEKLE GÖR DÜNYASI...
Bekle gör dünyasında beklemeyi hakkınca bilmek gerekir. Bilgelik gerektirir beklemek. Ve vakti zamanı geldiğinde herşey bekleyenin bizzat ayağına dek gelir, bütçe denklik gerektirir bilinciyle yaşamak gerekir ahir zamanı. Anbean, acı da olsa anılar biriktirip, deneyim kazanıp herşeyin bir zamanı vardır bilincine erişmek gerekir. Çünkü çok şey pahasına zamanından önce istemek, zamanından önce kaybetmek demektir. Kayıp ötesi gerçeklik; “Ne yaşanırsa yaşanır; hatta en yaşanmaz zannedilenler dahi yaşanır. Yaşamda en unutulmaz olan, birine haksız hukuksuz en son davranış şeklidir. İşte o şekilsizlik o birisinde bırakılan en son ve tek kalıcı fotoğraftır...” gerçeğidir. Diğerleri nasıl olsa albüm albüm unutulur. Belki de yaşamda bir şeylerin değişmesi için ömür boyu beklenen işte o ilelebet unutulmaz olacak fotoğraftır...
Zaten bilinmezlikler barındıran bekle gör dünyasında, köklü değişim bir kez başlayınca asla durdurulamayacağı en bilinen gerçektir. Değişimin önüne kesinlikle geçilemez. Öyle ki Denizin iklimi değişir, çehresi değişir, tengi değişir ama asil karakteri değişmez. Hatta kendine güveni gelir ve hiç beklenmedik biçimde dalgalanır geleceğe. Devamında beklenen göç kendiliğinden başlar...
Baştan sona etme bulma dünyası uyarınca ya tüm olumsuzluklar arkada bırakılır ya da olumlu tavır takınılarak herşey oluruna bırakılır. Her iki halde geçici süreliğine de olsa tek beklenti kalır elde avuçta, yeniden doğmuşçasına, yaşamı doya doya yaşamak. Herşeye sıfırdan başlamak. Salt varolan tek değer evladın büyümesini izlemek içindir tüm mücadele. Ve sırf onun için oraya buraya savrulmadan, el etek öpmeden ne mutlu yaşama hazırlamaya, kol kanat germeye evladı olanlara diyerek direnmektir yaşamak. Bu uğurda ilk ve tek şart emanete ihanete katlanmak ve yaşama sıkı sıkıya sarılmaktır...
İşte bekle gör dünyasında en büyük mutluluk odur, evlatla birlikte büyümek. Büyümek, bekle gör dünyasının kendini her daim anımsatan tek gerçeğidir. Bu gerçekten milim uzaklaşıldığında, gerçek ötesi bir rüyada baba görülür. Baba rüyada kırarmış saçları okşar, sevgisini, şefkatini en sıcak hissettirir. Bir başka alemden baba olmayı anımsatır. Baba gibi baba, hem ana hem baba gibi davranmayı algılatır. Bir elinde asası, diğer elinde bir beyaz güvercin. Çevresini saran kalabalığa parmağıyla işaret ederek, büyük evladım der, hap kadar kalmış garip. Dibine kadar öğretir, büyümenin ne kadar zor şey olduğunu. Evlat büyürken babanın dinine imanına küçülmesi gerektiğini. İşte sırf onun için beklemek, beklemek gerekir, kılıçların gölgesinde. Evlat, artık ben büyüdüm galiba diyene dek. Büyümek öyle bir haldir ki kaybettikçe büyünür. Kazanıldığı zannedildikçe kaybedilir veya küçük düşülür. İşte onun için evlat, baba, ana birlikte büyümek gerekir hayatın içine içine...
Bu yüzden bekle gör dünyası, daha sakin, daha yavaş, daha azimli ve en çalışkan olmayı gerektirir. Evlat büyürken seni de büyütsün diye izin vermek gerekir beklentiler dahilinde. İlmek ilmek işlemek gerekir yoğun ilgiyle. En güzelinden güzel şekil vermek. Yaşamı öğrendikçe öğrenilenleri sunmak, hainlikleri sineye çekip güzellikler sıralamak. Tümü evlada birincil vazifedir. Gözler kapanır ve vazife yapılır babında. Baba olma gereği budur...
Düşününüldüğünde bekle gör demenin kolay olduğu görülür ama dünyanın en zor zanaatıdır beklemek. Bekleyen derviş hesabı, her zaman hesap tutmaz çünkü yaşam çok garip, bir o kadar da güzeldir. O yüzden gelmişe geçmişe fazlaca takılmadan sonlu sınavda olunduğu bilinciyle yaşamak gerekir sonuna dek. Bir yandan da herşeyin her an, bir anda olabileceğini bilerek beklemektir, büyümek ve büyütmek...
Büyümeyi beklerken, bekle gör dünyasına ve dünyalıların yaşam haritasına ortalama değerler ve malum kodlanmaların hükmettiği de öğrenilir. Bu öğrencilik döneminde kazanılan deneyim doğrultusunda bazen duyguların gizlenmesi de gerekebilir. Çünkü gücün tükendiği yerde, tam da hiç gücüm kalmadı artık denildiğinde baba der evlat. Ve koyulacak daha çok eylemin ve daha çok gidilmesi gereken yolun olduğunu anımsatır. İşte o an yolun yolumdur diyebilmektir baba olmak. Evlat hatrına yolculuğun en babasına yolculanmaktır babalık...
Bekle gör dünyası işte, gönülden beklenen veya hiç beklenmedik bir biçimde, birincil tercih tutunca kördüğümün tam ortasında, kitabın tam ortasından gidilmesi gereken yolu doğru okuyabilmektir mesele. İşte ancak o zaman bekle gör dünyası, hakkınca ve bilgelik düzeyinde beklemesini bilenlere, en büyük armağanını hiç beklenmedik güzellikte sunar.
Bekle gör dünyasının sunum karşılığında tek beklediği ise sadece bir cümledir; Teşekkürler, beklentilerin ötesinde acı vaya tatlı gerçekler sunan yalan dünya, teşekkürler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.