YÜRÜME VAKTİ...
Bozulan düzenden bıkıp artık sonsuz evrene yürüme vakti. Vakit en karakterlice, en korkusuz yeni düzene dümen kırma vakti. Yerin göğün Efendisi'ni bir kuş misali adanın bağrında, denizin koynunda bekleme vakti. Çok yorulmanın mükafatı çoluk çocuk dinlenme vakti...
Vakit gözler arkada kalmadan gitme ve mutlak değişmezliğe dokunma vakti. Elde kalan hazine mutlu olma ve kutlu kalma vakti. Yüz yıla denklenen kutsal emanete inançla her şeye hoşçakal diyebilme vakti.
Vakit yıkılan egemenliği yeniden kurma ve bir daha hayata hiç ihanet etmeme vakti. Temiz pak yürek ve ak alına kara çalmadan çabalamak vakti. Hele hele dengi dengeyi hiç şaşmadan. Ve kaçınılmaz sona sevdayla. Çünkü her vakit sonsuz evreni kurgulayan Kainatın Efendisi gözlüyor, derin mavi karanlığı. Dağlara Denizlere nur yağarken, soluk yıldızlar ışıtıyor adayı. O yüzden ebedi hayat yolcularına has hiç aldırmadan eyvallah deme vakti...
Asıl olan azametli ve cömertçe paylaşılan anaerkil üslubla dünyaya meydan okuma vaktine hürmet. Hülasa uzun yolu dürüst düsturlarla yürüme vakti. Asla hiçliğe tutsak olmadan, doğaya özgü özgürlüğü yaşatma ve ada deniz benlikte hissetme vakti. Yer kabuğuna sığmayacak isyanları unutmadan, akıl küpünü evrensel ölçekte diri tutarak, tarihi basit ama doğru hedefli maceralarla kuşatma vakti. Sonsuz evrenden alacakları ise bir bir tahsil etmeye yüreklenme vakti.
Bu gidişin zamanı israf edecek, ısmarlama ikramcılığa tapınacak boş yeri yok. Ta ki ölümsüzlük şerbetinin dudağa çalınacak son yudumuna dek yok. Yok hayatın kuralı kaidesi neyse, külliyen yerine getirmeden göçüp gitmek. Çünkü sonsuzda ölümsüzlüğü garantilemenin vakti, kalan vakit...
Vakit her sözün altın anahtarı yaslı masumiyet ve şanlı sadakat kıstasına uyma vakti. Kalan ömürde aykırı tercihlerin keşkesi de yok. Çünkü bu durak son durak. Beklenen ve üzerinde hararetle durulacak olan tek gerçek ise tek renkte gökkuşağı ahengi. Maharet dünyaya bırakılacak miras ve geleneğin izinde sonsuzluğa yelken açmak. İşte vakit o vakit...
Vakit kara kapıdan çıkıp, iki dünyayı da kazandıran kapıları aşındırma vakti. Vakit ona buna sahte hayat devam ederken küflü, süslü, soslu belirsiz sona hiç anlamsız çırpınışlarla sürüklenmeme vakti. En sonrası ise veda. Asla kötü kadere kapılmadan ona buna suç yüklemeden. Vakit kendi kaderini kendin yazarak, kara toprağı tırnakla kazıyarak yürüme vakti. Sonra, sonrası sonsuz evrendeki kutlu sofraya davet...
Şimdisi ise dostdoğru kalanların göçmen kuşlar misali ayni adada buluşması. Daha vakit varken bir vakte dek bilcümle bir yerlerde adam gibi Tanrı misafirliği.
Vakit yürüme vakti...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.