BEN ANA SEN FİDAN
Özgürlüğe beleyip
sırsıcak kuma yatırıp
çırçıplak büyüttüm ben onu.
Dağın etinden
göletin balığından
karın suyundan besledim.
Kıç çıplak baş kabak.
Dört duvar komaz ona...
Esareti hasreti banadır elbet
ben anayım ana
kanımdan çoğalttım onu
doğanın kucağına saldım sonra
ve tarihe yazdım adını.
Adı sanı doğum tarihi
çatmadaki musafın arka sayfasında.
İş güç pek yaman zamanlar
çayır çimen ortasına bıraktım
taptaze bir fidandı
tutundu kara toprağa.
Yeşile kırmızı aktım oluk oluk
oldu başı göğe erdi.
Dört duvar yiyemez onu
hasreti banadır ben anayım ana
cısçıplak büyüttüm ben onu.
baharın sağanağından
kışın sıcağından
yazın soğuğundan esirgedim.
Kıç çıplak baş kabak...
Hain gecelerin ayazından bezledim
pasparlak yıldızlara kardeş eyledim.
Dört duvar yetmez ona
derdi banadır ben anayım ana.
Canımdan candır oğlumdur, bayramlarda elim öpendir
çağlamdır balamdır
memem ucundan sızıldayandır.
Değerlimdir deli balımdır.
Düşmanın eline bırakmam onu
gerekirse geri durmam
çeker mavzeri vururum alnının ortasından.
Tarihe andımdır
kurda kuşa yem etmem...
Talihi musafın en arka sayfasında.
Yaldızla divitlenmiş ciğerim
özüme gözbebeğime yazılıp çizilmiştir
kıyamam tutukluluğuna...
Dört duvar tutamaz onu
dingin maviler gerek ona
bulutlar, denizler, güneş
özgürlüğü emzirmişim yüreğimden.
Zor büyüttüm ben onu acılara tutunarak
çırılçıplak kıç açık baş kabak…
Ben ana sen fidan
dört duvar üzemez bizi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.