ALTIN RENKLİ ÇİZGİ
Kırk elli yıl var
altın renkli çizgiyi geçip
devrimin beşiğinde önsözü okuyalı.
Ütopik duvar yazılarında
ürküten sahte bombalı pankartlarda
çakar atmazın dolma mermilerinde
okullarda fabrikalarda
kentlerde kırlarda devrimciliği göreli
kırk elli yıl var...
Erken yaşlandım besbelli çok erken...
Manifestosunu çok geç yazdım aşkın
kavganınkini genç yaşta.
Hele hapse düşünce
haftalık ziyaret tutkusuyla harcandım.
Kışa dönen yıllardan kalma
yeğlediğim buluşmalar
bulduğum siyah beyaz fotoğraflar
çepeçevre altın varaklı.
Düşlerde bile duvar yazıları katındayım
izlenim yazılarım çalakalem
tüm izlerim silinmiş
uzun yıllarım çalınmış
düşlerim dümdüz edilmiş
şimdi angaryalar omzumda silindir
kaygılı sürgünde koca ömür
kayıplardayım yitik zamanlarda...
Zamanın zerresinde
mekanın en ücrasında varım. Heybemde yaşanmışlıklar yaşanmamışlıklar
nicesi avucumda soluksuz
resmen sonsuzluğu ölçüyorum.
Beynimde tarihe ödenemez borç yükü
talihsiz alacaklıyım her adımda
soluk nefesim bedavaya.
Yoksulun veresiye defterinde
göz görebildiğince zenginlik aldatmacası...
Kentlerden kırsala kıvılcım sıçradığında
kaç yıl var acıyla yoğurulmuş
geçmiş gitmiş sayamadım.
Beynimde şimşekler çaktığında
Yer kabuğu sancıyla çatladığında
yine düşlerim ayaklandı çekincesiz
burçlara çekilen bayrakta orak çekiç.
Karla karışık yoğunlukta
Len yoldaş in ovalara çık dağlara
elbet doğacak doğan
öpecek dudağından kızıl güneş...
Altın renkli çizgiyi seçip
devrimin eşiğinden öncesiz sonrasız geçip
mesleği devrimci yazalı
kırk elli yıl var...
Deniz iyi ki hayatımda varsın
aynı çizgide kırk elli yıl daha
ver elini altın renkli sonsuzluk...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.