KIZIL KALPAKLI ŞİİR
Solak şair
kızıl kalpaklı sarı bıyıklı şiirimi yaz
ihanetçi sahte şövalyeler kıskansın.
Sonra şövaledeki resmedilmişinin önünde oku.
Tablonun içinde kızgın lavlar aksın
lav seli dağlardan ovalara yayılsın
önde kızıl kalpaklı sarı bıyıklı ben
kızıl ateş lavlar bende çarpsın donsun.
Ben ki çatmışım kaşlarımı korkmadan,
gözlerimin mavisinde kızıl ötesi ışık
delerim dağları görürüm ardını
bir deniz var hırçın ötesi gözü kara...
Kara dalgalarda kavrulur viran vapur
acı düdüğü cesur yürekleri yakar
bir millet uyanır
bir memleket küllerinden doğar...
Nasılsa nasıl biz herkesçe hatırlanırız
olsun sen bizi bize ve herkese hatırlat
bizi bizce bir kere daha anlat.
Zor da olsa al duvarlara nakşet.
Kızıl kalpaklı, sarı bıyıklı şiirimi yazdığında
çekilmişinden çizilmişine resmimin önünde oku...
Arka fon şafak kızılına boyanmış
çatmış kaşlarımı al kan dolu fırçalar
kalpağım kaputum ve sarı bıyığım umut simgesi
nice dert çile cefa aralara serpiştirilmiş.
Yüzyıldan sonra vefa kalmamış sanki
onca zahmete değmezmiş gibi dünya.
Ya millet ya memleket? hiç sorma...
Solak ressam
sarı bıyıklı kızıl kalpaklı bir resmimi yap.
Dahi ressamlar ve niceleri kıskansın.
Gözlerimdeki ışığı kör edici şimşeğe büründür
gerçeği görenler baştan belli desin
inadına görmeyenlere bizzat yol göstersin.
Foyası ortadalar kızıla boyalı lavlarımda donsun.
Portrem kitapsızlara düğün evi olsun...
Kar tipi fırtına boran
çatlayan ellerimde mavzer soğuğu,
aklımda yüzyıldır çırçıplak Anadolu
kutlu kurtuluş kavgası son olsun.
Yılanlar kör, yalanlar kor
uluorta resmime bakanlar değmezmişsiniz sanki...
Solak şairle solak ressam
geçin asırları kağıt gibi yırtan
geleceği aynıyla yansıtan portremin önüne
kızıl kalpaklı sarı bıyıklı şiirimi okuyun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.