TUTUNAK KORKUSU...
Hayatta en çok korktuğumuzdu deprem
kof kolpalarla korkusuzluğa vurduk.
Buzlu puslu bir havada
en korkulan ansızın geldi başa
soluğumuz kesildi.
Koptu kızılca kıyamet
kesif bir depremle vurulduk...
Ard arda mahvolduk
artçılar damlayan bozuk musluk
facia kırım enkaz
dört bir tarafta başıbozukluk.
Yapay tutanaklara geçti yaşanmışlıklar
hangi korkusuz serüvenin parçasıydı ihmal
bir anda hiç anlamadan ölümler yaşandı.
Ölümden korkmak ayıp değil elbet
harbiden çok çok korktuk...
Hayatta var oldukça
anlamak gerek ezip gideni
bilmek gerek yüzü tanıdık gelenleri
bilmek ve unutmamak.
Epeyce gecikmişliğin hayata maliyetini
papirüs bakışlı yön bulamayış hikayesini
korkusuzca anlatmak gerek. Korkusuzların hayatta kalma kavgasını
kutlamak ve kutsamak...
Çok korktukça derin uyuduk
derin sarsıntılarla korkusuzluğa uyandık.
El aman anaların babaların umudu
elyazısı çok güzel çocukların rüyası
deprem sahnesinde sergilendi.
Moloz yığınları arasını izledik
gözyaşları sel oldu kuruduk...
Korkutulduk korkutulduk
ağır kusurlu mevcudu acayip koruduk.
Enstitü tutkusu akademi yorgunluğuyla
sistemin öteki yüzünü unuttuk.
Depremin korkutan maskını taktık
kötü maksatlı maskeli beşliye taptık.
Mahsustan mahsus yakınlara kandık
geleceği çalınan çocuklara yandık.
Yürekleri kanatan tan vakti
korkuyla ürperdik.
Kar mavisi kuytularda korkuyla titredik.
Korkmanın manifestosu
sonun başlangıcıydı...
Korkunç göçüklerde sıcak kalplerin icrası
icmali bile olsa geçmeli tutanaklara.
Tutunaklara işlenirse işlensin
korkusuzluk fevkalâde fedakarlık
tarihi örnek kutlu beraberlik.
Gördük ki korktuğumuz yok hiç
korkmadık asimetrik düellolardan
betonla göğüs göğüse siper çatışmasından.
Kanları dondurdu korkusuz mucizeler
torunlara miras kaldı kalacak cesaret...
Korkusuzluk Atadan emanet
her bir moloz yığını altı
kirletilen tarih tutanaklarına geçsin asrın sahtekarlığı.
Sünepe sünger kıvamlı katiplere isyan.
Rihter ölçekli silkelenenler
altın sikkelere tenezzül etmeyenler
aynı safa birlendi.
En çok korktuğuyla korkutulanlar
geç de olsa anladı gerçeği
korkunun ecele faydası yok...
Ayakta ölenler bu kuşağın yitikleri
göçüklerde yitirilenler
kutsal emanetin bekçileri.
Millet korkar korkutulabilir sanıldı
baştan ayağa büyük yanılgı.
En korkmadığımız şey en çok korktuğumuzdu
taş duvarlara ölümden hariç her şeyi yazıldı.
Pik dip konisine cesaretle direnenler
asılsız tumturaklı tutanaklar delindi.
Belki de o sebepten tutunuldu hayata
göçüklerde onca kırgınlığa rağmen
en çok korktuğundan hiç korkmadan...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.