MENEVŞE BAHÇESİ AĞLIYOR
Menekşe bahçesinin ötesinde
öte duvarlar ağlıyor çocukça
duvarların ötesin de çocuklar sessizce.
Denize kaç yol inerse kendiliğinden
kaç şoseden çıkılırsa dağlara hepsi
çıplak uçurumları saklar darağacında.
Dorukları kar etekleri kor
kasvetli kararlarda mavi yüzer
Denizin kucağında iç çekişleri.
Gökyüzünün rengi gün gece hep aynı
bahar bin bir renk kara
kışlar alak.
Kim bilir ne zamana dek kilitli kapılar ağlayacak çocukça
kapıların ötesinde menevşe bahçeleri...
Kar beyazı deniz yolcusu
izini sürüyor
umut kaçağı yüklü takaların
çıplak koylar saklıyor devrilen direkleri.
Çocukluğumda sahiden severdim dağları
şimdi Denizi deryayı toprağı ve de ateşi.
Suya hasretliğe kaç yoldan gidilirse
umut kaç yılda gömülürse zirveye
salt ağlamalar bitsin diye çocuklaşmaktır.
Dalgakıranı bayıltır parfüm kokuları
karışır yosun yeşiline korkular
ve duvarları aşar çocuk gülüşmeleri...
Çıplak ve ıslak güvertelerde
güvercin adası
taşıyor ötelere daha da ötelere duvarları.
Umut duvarın pası dualarda menekşe bahçesi
Derdo en son umutlar ölür
öldüğünü asla bilemezsin umudun
bildiğim öteden beri güdülen aynı davadır.
Yeter ki çocuklar ağlamasın
gülsün
Görüyorsun menevşe bahçeleri denizlere ağlıyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.