KOZMOZUN AYAK SESLERİ
Kozmoz uzarken usanç abidesi usuma
kozmopolit evren tanıklığı utancı benimkisi.
Tek beklentim kuzeydoğuda batarken güneş
son yolculuğum Ege'den doğan yıldızlara.
Duyuyorum akın akın kozmozun ayak sesleri
tiryakiliğim kozmozun ayak izinde gizli.
Aklım astro boşluğuna çöken imparatorlukta
fikrim geçim düzeneğine dizge iki seçim
asrın efendisi astroya bu not benim...
Kozmoz canavarına ayak direyen yerdenim
matemler yaşıyorum dünya maziye uyurken.
Galaksiye perçinli en derin mademler sapağında
kuklalar cehennemindeki özgürlük heykelindeyim.
El heykeline aryalar söyleniyor tepemde
ar sicimlerin ucunda salınan hayat perdesinde.
Denizde dalgalanan naz ömrüm
öpüldükçe büyüyen umut köpürüyor önümde.
Cennete asma köprüyüm cehenneme direk
kozmoz azarken usuldan nefesimde
kozmopolit kozmoz sanıklığıdır benimkisi.
Kuzeydoğuda çöken imparatorluğa uzayan kanala
Ege'den sitemler yolluyorum usulünce.
Ustalardan şerbetliyim damla akmaz kanım
Dünya durdukça insanlıktan nasipsizlerle kavgalıyım...
Batan güneş özgürlük heykelini örselerken
El heykeli ellerimin sıcağında üşüyor.
Kozmoz idam sehpasında sallandıkça
kozmonotlar defnedildikçe yavan umuda
bataryalar kızgın güneşi kusuyor evrene.
Derde doğanlar yanıyor habis uruna
asrın efendisi astroya rağmen
gönül gözü ağlıyor halis yurduna.
Cehenneme sırat
katakullici cellatların kıtırı
Derdo yine de geçiş sıramızı bekleriz.
İllahu başımızın üstü kozmoz altımızda kozmonotlar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.