VERESİYE DÖNEMİ ARTIK
Bindebir rastgelen iklim dönence altı
ekşimiş renkler kara gölgelere sığıntı
sığırcıklar çivit mavi bulutsularla sevişiyor.
Sert rüzgara meydan okuyor ip cambazı
tel altı minareler boyu dik ve derin.
Cambazla gergin tel arasında şemsiper
beyaz gölgede öpüşüyor kırmızı ile yeşil.
Can korkusu gökkuşağına ulanan koyu renk
birebir veresiye dönemi artık...
Metan gazı uygarlığı slov şarkılarla ölüyor
metanet süngerde vurgun yemiş
titiz uğraşıların canısı titana yenilmiş.
Deniz sıcağına akıyor sulu sulak zaman
veresiye dönemi yaşanacak artık...
İkinci el örümcek kafalılar pazarında
koyun çobanları boşa çene çalıyor
zaman çürük çürümüşten beter.
İp cambazının elinde tavus kuşu kanadı
ekşimiş renkler kolajı kavalla elleşiyor.
Kan gölgesine sinmiş ölesi canlar
başıbozukluğu tescilliyor silik simalar
El heykelli adada veresiye dönemi artık...
İki kule arası gerili tel kopmuş kopacak
çınaraltı sarhoşluğu sarmış memleketi.
Bir fiskelik oksijen dalgası dünya paramparça
uygarlık faşizan fıskiyeler eşliğinde gerisingeri.
Harelenmiş semiz beslemeler dünyasında
gölgelere yuvalanmış camgöz cambazlar
vurgun yemiş yuvası yapılanlar.
Cambazhanede kan tuzlu atardamar harlı.
Toplar çevrilmiş ikiz kuleler arasına
artık alana verene veresiye dönemi...
Hayat üç noktadan kirli akıntıya kapılmış
açık denize doğru hikayeden fesli feveran.
Akıl ipi kopuk yeni yetmeler otlağında
akıl teli kopuk eski yerleşimler odağında
haliyle sığırlara kaval çalmak nafile.
Hafife alınamayacak denli düşüş riski kapıda
alasıya vereseye veresiye dönemi artık...
Tel tel dökülen renksizlikte
çam sakızı çoban armağını hevesler.
Çiğliğe inat kızıl ateşi arıyor kızgın şair
ekşimiş renkler öpüşüyor kucağında
esrimiş kelimeler kayıp esere şaşkın
eski şiirsilere veresiye dönemi artık...
İp cambazı gergin telin ucunda hazır
ölümüne aşk renkleri bulut mavi Deniz mavi
elindeki uzun sırık ebemkuşağı sırımlı.
Dar patikalar tozlu ayağı paletli yolcu
patiskadan torbasında patentsiz uyrukluk.
Sağını sağırlaştırıyor kalbi uyuşukluk
veresiye yaşıyor artık ömürden artanı....
Havagazı duyarsızlığında hızlı şarkılarla
geçiyor zaman ölüyor zaman.
Zamansız diriliyor deniz sofrasında altı alem
hepsinde dünya görmüşlük yan batıyor.
Zaman trol yemiş balık hafızalı balık
olana bitene gülmüş geçmişler
gül mevsimini seçemiyor artık.
Alacakaranlık gökkuşağını çoktan yutmuş
seçilen dönem ne dönemiyse artık
yoldan dönenler tiyatral arenada şah şahbaz
cambazhanede cam cambaz.
Fakirhanede can küskün canbaz şaşkın
canan çelik telli kurtlar pazarında
elde fener veresiye dönemi öncesini arıyor.
Derdo mutlaka eden bulur inleyen ölür
tel cambazı sıratı adım adım geçer
veresiye dönemi artık bitti biter...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.