SENİ DİNLEMEK İSTİYORUM İSTANBUL…
Vardı ya şimdi senle olmak yalıyar
senin de gönlün vardı ya sanki yalım yalım.
Artık ne fayda bir etmez iki yarım demeden
girsen koluma yasemen kokunu sakınmadan
birlikte soldan soldan Beyoğlu’na sallansak.
Yıl dönüyorken bir geceliğine yazlık evine
sensiz
kaç senedir yanar bu yüreğim bilsen kaç bahar
sessiz.
Kırmızıları kokladım mürvetim mozaik
desenlidir diye
İstiklal’e sürdüm yalnızlığımı yıllarca isteksiz
isteksiz.
Yıl dönümleri ışıyordu süslü çam
ağaçlarında vardiyesiz
ardına bakarak bir gittin pir dönmedin hiç
nedensiz.
Vardır ya el heykelliyi de tutuşturan teselli
tutkusu
senin gönlündekini bilmem ama benimkinde
İstanbul.
Var ya şimdi seni dinlemek istiyorum İstanbul
diyemem yok ya seni dinlemek istemiyorum
İstanbul…
Karakışın kalın kırçıllı paltolara eteğinden
asıldığı yıl
Önder bir kız çocuğunun elini tutmuş tam
karşımda
milyonluk piyangoya amorti şirin mi şirin
karşılaşma.
Eskilerden çıkardım eskiyen anılarımı girdim
koluna
hangi koku çiçeğiydi Beyoğlu’na savrulan bilemedim.
Dönemiyordum o gece evime koca şehir ayarsız
kokladım lale şehriydi nefesin tenin istiklal.
Kırmızıyı verdim geceye İstiklal bedavaya
yedi tepede serenat hisarlarda aşk manzumu
vurdum sevdamı kadeh kadeh taş kaldırımlara.
Benim de gönlüm vardı ya sana sana doğru
doğrusu şehirsavar tüm sevdalıkları başından
savdı.
Savrulunca anladım bu şehir resmen arabesk
severmiş
ben ise salt seni dinlemek istiyorum
doyasıya İstanbul
şimdi sana doydum desem yalan doymadım
desem çok geç…
Geç de olsa beynimi açtım sessizce akan gürültüye
Gül gibi gör beni ve gürül gürül gel hiçbir
gerekçesiz.
Var ya sırf semirgen duygulara inat nakarattan
başla
öylece en doğal halinle tarçın tadında bu
şehri kucakla.
Arabesk sever aynalı çarşıda aynasız
silüetleri sil
ben yüzüme nefeslenen ağıtları ayrıntıda seçerim.
Beynimi örttüm sessizce geceye yıldızları
içerim
varı var yokluğun zarar seninle kendimden
geçerim.
Bu gece bu şehir fazla arabesk gül destem
iki gözüm boyalı merdivenlerde arar seni
Boğaziçi’nde limon ağaçları altında ilk bestemsin.
Var ya şimdi tunç benzeri bedenler burçlara
taşınmış
taş yerinde ağırdır gönlümün sultanı
yıllar seni de bir güzel aşındırmış.
Senin de gönlün kaldı ya sanki bir
zamanlar İstanbul’da
Beyoğlu ne fayda varsa yoksa İstiklal
aşkı.
Var ya gönül telinde ayça pakça hilal
şimdi sakın yok ya deme çok geç deme sakın
Derdo el heykelli adada sana senden yakın.
Yaslı yalıyar gönlüm yalım yalım
seni senden dinlemek istiyorum İstanbul…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.