CİDDİ HASRET
Güneş batarken kırmızı
ışıklar donatsın akıl odamı
hayli ciddiyim
hiç gecikmeden kıpkızıl.
Vakti geldi
hedefi on ikiden vurmanın
vurgun yedim tüylerim
ürperdi diken diken.
Garip bir hisle
gölgelendi ezelim ezberim
ışıldaklar kabartıyor
dalgakırana çarpan düşüncelerimi.
Galiba ecelimle ölmek
üzereyim vakit erken
hilkat garibesi karşımda
patlıyor par yalancı hilalet.
Tam kara
bulutların arasından sıyrılıyorum derken
parla ayça parla ayçam
ilelebet
kızılçamların üst
dalına asılmışım boynumda hasret…
Al kızıl dudaklar
öpsün anı defterimi
kan kırmızıdayım yıllar
yılı vakur ve ciddi.
Kulaklarımda uğul
uğul bir uğultu çok tanıdık
kızıl toprak
çağırıyor gel vakit varken.
Kollarını açıyor
biricik annem varidatım validem
yeryüzü
yarıldıkça gökyüzü yandıkça kanatsızım
kanım dondukça ana
kucağına hasretim…
Yutuversin
rengarenk ışıklar soluk bedenimi
ışık sıçraması tutuversin
babama benzeyen solak benzimi.
Gayet ciddiyim yılmam
kızıl ordu kesse yolumu kıpkızıl
vakti geldiyse
hedef olmanın hiç gecikmeden
izli mermiler
buluversin ışıkların en kırmızısını.
Hayli ciddiyim topaç
eksenli dönüyor dünya
baldan tatlı
gördüğüme son dönemeçte darlandım.
Sayı saymayı
bildiğimden döndüm demir parmaklığa
Derdo gün dönerken
aşkın al kızıl şavkı vursun akıl odama
platin kızılı
kuşun kanadında kar taneleri
pas rengi geceler
kevserimi üflesin yüreğime kulağıma.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.