HATBOYU’NDA ‘SELF KONTROL’
Atı yatı katı olan katafotlar
panikleyince Hatboyu’nda
hata üstüne hata hatta bronz
büstler parçalanınca
hoppa dramın ucunda katmerlenen çift
kişilik ölüm.
Ölümcül kakofonik kinayelerle akıl
contaları yanınca
herkes için her yerde tehlike
çanlarıdır çalınan.
Otokontrol bir kez delindiğinde ‘you take my self control’
ceryana çarpılan hayatlar arzulanmaz
hikayeleri sıralar
tek çare otokritik çıkmazını
çıldırtan hıyanete sırf kontrol…
Dostluğu dört duvara perçinleyen yıllara
kıyamıyor insan
yollar erken büyümüş içteki çocuğa çıkıyor
arastadan
kutlu isyan çocukluktan çıkmaya
direnen asi gence armağan.
Olgunlaştıkça gülen güldükçe
şakalaşan sakınmaz çocuklar
koskoca adam halleriyle ağlıyorlar
zaman zaman.
El aman hiç göstermiyorlar el aleme
gözyaşlarını
yaşlanmaya direnen içsel sesin
sahibi yitik kuşak gençleri
yol gösteriyorlar yetim çocuğa
teskin ediyorlar küçük dünyaları.
Gençliğini yaşayamamış babalara sunu
öyle bir içsel dünya ki
Lora Branigan kepekli saçlarını
okşuyor
saçlarını tarıyor putperest ölüm kuşları
ihaneti sırf kontrol ‘you take my
self control’…
Otobiyografiler harf harf silinir okuyanı
yok babında
tüm istenmezler başa gelir ön
kamarada
arka kamerada selfi bir biçimde
sonlanır.
Tedbir görülür kontür aslı kontrolden
çıkış anıdır
cürümü kadar ateş çapsızlık tarihine
baş üstü gömülür.
Özümü aldın kontrolümü çaldın ölüm bir
gecelik
otobiyografi yazarı da ölümlüdür ömrü
tek hecelik.
Doğruluğu Hatboyu’na perçinleyen
yıllardan sonra canan
yitik bitik kuşak çocuksulukları da
yaşlanır ağırdan.
Ana baba şefkatiyle kontrolden çıkar
koca koca adamlar
kontralarla avutulur bedenler uyuşur
koca kafalar.
Mırıl mırıl uyuyor şimdi için için
sürdürülen husumet
dostdoğruluğu hayata perçinleyen yıllardan
sonra tam isabet…
Kahrı çeken çocuklar ayni yaştalar darbeler
sayesinde
kahrolsun evren yıllarca her
karışıklığı düzen bilmişler
kontrolsüz direniş kendilerini
ölümsüz dünyaya hapsetmişler.
Deve boynunu düzeltmeye harcanılan
kör zamanlara yazık
koca koca adamların kendilerini
adadıkları özgürlük hala yok.
İki tarafı selvi ağacı yollara
dökülmüş yolcular
ara duraklar kalmamış artık son
durağa yakınlar
ana baba hasretiyle yanılan ada
açıklarında çelik çocuklar…
Birkaç duble aslan sütüyle
imzalanır Hatboyu lisansımız
çocuklar biz kafayı yıllar çok
yıllar önceden bulmuşuz.
Yani kaç duble içsek ayni ayıklık
harbi kafa
ince belli bardakla kaç demlik
eritsek ayni sarhoşluk.
Doyamayız birbirimize yarenlik şarabından
beslendik
yapışık kardeşler şerefine kadeh
kaldırdık
kırdık kırıldık cam cama can cana düşlerle
bezendik.
Hatboyu’nda yoldaşlık güzergahını bulmak
düşer bize
dostluk bağında semaverin biri
biter diğeri demlenir.
Duvara asmışız sırasını bekliyor
öteki dünyalıklar
Dünyanın bütün lisanslarıyla arasak
o direnişçi genci
biliyoruz sırf şansımız yaver
giderse buluruz denizi.
Derin ve serin tek renkli dünyalar
kurumuş ihanetçiler
Dere boyunda içimizdeki o tutkulu
çocukla birlikte öleceğiz.
Derdo aklın contası yandı bir kez
daha ‘you take my self control’
Hatboyu hıyanetçilerine katakomp kampı
hazır marka
yurdum toprağına layık katafalk ‘tek
maya sırf kontrol’…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.