TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

3 Şubat 2025 Pazartesi

VİCDANLAR RAHAT MI ACABA?

 VİCDANLAR RAHAT MI ACABA?

Kara vicdanlı menecer saymanlar paktı
cebren cerlediler havaya
doğruyu doğru saymadan zaptırapt cinliği
kokusu çıkar çok yakında.
Tek elden raporlar tekdüze
işgüzarlığın silüeti kara kukiletalı cellatlar
calaskar zincirleri boşaldıkça makaradan
ömür boyu harcıma katılası acılar birikti heybede.
Soru soramayan turup gibi kesilen cezalarım
ölsem de unutamayacağım ara yıllara ağıtlar dün gibi
ağladıkça içime döktüm çekincesiz gözyaşlarımı.
Lafta bilirkişi kurgusuyla arafta kalmalara
gülüyor gülleri kurutan narı cehennem.
Gönül ferman dinlemez çetin yolculukta
isyanıma isyan inadına aşk şerbeti kadehte
kana kan ırmağı tersine akıtılıyor.
İnan ne ima kalır ne de iman
arapsabunu kokar akıma kapılan yanık tenler
aklıma üşüşür korkunç salınmalar
korkak piyonları artık teneşir paklar.
Kaypak kostak oyunları bozulan
Dünya karardıkça hala ak pak diyen çenebazlar
kara vicdanlar rahat mı acaba?
Acaba desen ne mola
iç bedesten kartondan molla
irkiltici nefesini içtiğim derdest yıllar dün gibi hala
içtim nefisem enfes günleri de içtim
içtikçe içerden dışarı dirildim.
Dile geldi satılmış dünyalara adak adayan canlar
uzun yıllardan sonra karınca kararınca yine öldüm.
Çok evvelinden belliydi herşey oysa
salt sen öyle istedin diye birikti dertler divana
ben zaten her vakit adalet uğruna deli divane
eduva sevda çiçeği kokuyor taş duvarlar elinde.
Yattım çıktım girdim yattım
dilimin ucuna gelenlerden gazaba uğradım
soymana sakladım son nefesimi.
Nefsim köreldikçe yokladım körolası dörtduvarı
süresiz suskunluğumu dört yıl aradan sonra bozdum.
Susuz bir yaz daha geçirmek değildi niyetim ama
ecinni saymanlara saydırdım ala koyunları uyudum.
Yurdum arsız alevleri kurşun gibi kum gibi
nettiler ettiler bozuk plak ajanslara düştü yangınlar
karma vicdanlar rahat mı acaba?
Rahat olsan ne çare
dış kapıdan dışarı mukavvadan kale
upuzun kumsalda kalbi kırık kırk ışık çemberi.
Akrep soykası zehirliyor ak kara akranları
kırk yıldan fazladır tanırım ukala ekranları
paça kasnak yapışan kırkayakları.
Yılgın yüreğime düşen yara ne taze
bayat ki bayat sefil bir hayat dün gibi.
Yegane ispatı kaygan zeminde icra davası
icabında dev bir aşkla sırf ayakta kalma çabası.
Çalakalem minareye kılıf uyduranlar pek hevesli
kara zindan vicdanlar rahat mı acaba?
Acep azaptar masallarda verilen ne ola
çok belliydi yıllar evvelinden
yağmurdan kaçarken doluya tutulmak faslı boşaldı teraslara
ters giden bir şeyler var sanki her uzayan davada.
Tutukluk hali tutukluluk ahvali
uzayın derinliklerinden kopan olgun sel olup taştım
Denize şöyle bir baktım ayıldım
anında azgın bir yangın vurdu kara bahtımı
kor ateşlerde yandım sonbaharımda yıkıldım.
Alev fırtınaları kavurdu çelik yüreğimi
eridi iliğim eridi kemiğim
anlaşıldı ki kurtuluş yok artık tek başına.
Çok başlı ejderha kustu lavlarını
kara zifir vicdanlar rahat mı acaba?
Yıllar yılı uzaktan uzağa savruldum kuru yaprak gibi
ellerim titreyince hedeften şaşıyor gülle avuçlarım ıslak ıskalayınca kaçıyor kınalı serçe.
Tetikteki işaret parmağım her zamankinden aylak
bir baş belası tatminsizlik kuruldu iman tahtama.
Tahtı sathı sırf kendinin gören mıhteremler
alev hapşırığına kandım hamiline yandım
gri duvar kağıtlı odada on yıllarca matem tuttum.
İlla billa ilaveten tahtırevan arzı tutturanlar
karantinalık vicdanlar rahat mı acaba?
Acayip bir düş ama düşsen peri bacamdan ne ala
düşlere kısa mola düşenler koyulunca yola.
Kılı kırk yardım diye hep yarınsız kaldım hoca
saymanlara doymanlara aldırmam bir daha.
Kırk yıldır okyanusun en derinine gömüldüm de
dirilişi çok özlemişim meğer acayip direndim.
Kara vicdanlı soymana olancasını saydırdım
soy sop yangınında kurulan yer sofrası daha dün gibi.
Gökyüzünü avuçladım kalbimin sesi kısık
çıldırmak üzereyim içime sığmıyor hüzün.
Kapkaranlık tünelde kavruk sarı ışığa sarıldım
kırk yıllık tanışıklık ta bitti kırklar divanında.
Cehenneme sabit direk saymanın sayısız raporlarıyla
kızgın lavlar gölgesinde sanık sayıldım.
Esir canlar pazarında bir kurşun liraya satılık ömrüm
Derdo ciğerimi yakan hep o eski yangın hovardalığı.
Derdime derman olan olamayan canan
madem yıllar evvelinden belliydi herşey
karmapolitik vicdanlar rahat mı acaba?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

YİNE YER SARSILDI, ZATEN YER GÖK BETON…

  YİNE YER SARSILDI, ZATEN YER GÖK BETON…     Yine yer sarsıldı, Silivri açık denizinde altı nokta iki. Eyvah ki eyvah, zaten yer gök ...