TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

2 Temmuz 2021 Cuma

2 TEMMUZ 93, DEVLET KAYBI, ADALET AYIBI…

 

2 TEMMUZ 93, DEVLET KAYBI, ADALET AYIBI…

 

Şu garip memlekette, madımak kokan diyarda, 2 Temmuz 93’te göz göre göre insanlar yakılarak, resmen insanlık suçu işlendi. Katliamı başlatan cürümde bulunanlar ve iştirakçiler adaletten hatta ilahi adaletten hiç çekinmediler. 2 Temmuz 93, kör karanlığın, kara cahilliğin, diz boyu bataklığın, insanlık dışı eğilimler dizgesinin pis, kara dumanlı, arab resmi. Sağduyunun ateşe gömüldüğü bir gün. Katliama dönüşmesi ne hikmetse durdurulamayan bir fundamentalist fantezi…

 

Milyarlık yeryüzünde cismani yer kaplamaktan öte gidemeyen hainlerin bu gaddar kalkışmada aktif rol almasının, pasif kalıp destekleyerek cana kast derecesinde suça iştirak etmesinin üzeri yıllarca hep örtüldü. Bunlar belli zihniyetin şemsiyesi altına toplanarak, yakıcı güneşten daima korundular. Dava yıllar yılı sürüncemede bırakıldı ve adaletsiz yasalara göre zaman aşımından topu paçayı kurtardı...

 

Kesinlikle unutulmaz, unutturulamaz çünkü planlı veya değil, apaçık cinnet derecesinde her haliyle canilik barındıran bir olay 2 Temmuz 93. Hala Allah muhafazanın en canlı ve en kanlı örneği. Kadife perdelerin tutuşturulmasından itibaren failleri belli, muhatabı aleni bir katliam. Devlet kaybı, tecelli etmeyen adalet ayıbı 2 Temmuz 93…

 

Bir insan topluluğunu düşünsel, etniksel, mezhepsel, dinsel nedenlerle yok etme girişiminin bu jenosit hamlesinin asla iddeti müddeti, müdafası müdanası olmaz. Sözde din adına, dine bağımlılık namına din dışılığın tescilidir 2 Temmuz 93. Ayrıca masumane bir girişim olarak başladı, provakasyona gelindi denilerek böylesine kitapsız, mezhepsiz, vahşice, gaddarca yapılan kırım geçiştirilemez. Mozolesi müzesi yapılsa da yakıcı kavurucu ateşi sönmez. Alevinin ve küllerinin savrulduğu üç yanı deniz memleket, bu tavlı toprakların kararlı insanları, kör karanlığa karşı çıkar binlerce, milyonlarca…

 

Sonrasında tumturaklı cakayla işbaşına geçen tutucu tutum, ciğer paralayan yakınmaları, canları yakılanların isyanını, insanları aşikare yakanları hep görmezden geldi. İşte o yüzden 2 Temmuz 93 hala yanıyor. Madımak kokuyor eller, yollar, izler. Zihinler kanıyor. İbret alınması ve cezalandırılması gereken vahşet, gökyüzü karanlığında ibra edilmiş gibi. Ancak adımları maviye sürmek hala revaçta. Bir yan Deniz, bir yan toprak, hala adalet yok. Tutkulu bir umursamazlık, edep dışı, adap dışı bir aymazlık. Adalete zerre inanmayan on milyonlar bir tarafta, adalet için çırpınan on milyonlar bir tarafta. Her tarafta kalp yangını, kamp yangını. Resmen adaletsiz, adiletsiz bir düzene körlemesine çakılma sünepeliği…

 

 

Yıllar yılı nice ocaklar söndü söndürüldü, akıllanılmadı hala, hala nice ocaklar sönüyor, söndürülüyor. Muhalifler süründürülüyor. Onmaz acılar bırakan şirret kıvılcımlar, yok sayılıyor. Açık şiddet içeren 2 Temmuz 93 unutturulmaya çalışılıyor. Her devrin âdemleri, zevceleri, mahdumları ve kerimelerinde hep ayni terane, ayni düzeysizlik, yüzeysel kirlilik. Kör karanlık vurmuş Temmuz’u baştan sona yakıyor. Toplanmışlar, şartlanmışlar şurtlanmışlar ehliyetsizliği semirtiyorlar her insanlık dışı davada. Sistematik biçimde kâinatın dengesini bozanlara hadsiz hesapsız kurtarıcı jesti…

 

Çoktandır toptan cinsi felaket ve tarifsiz yabancılaşma girdabında dibe çakılıyor memleket. Milletin melekeleri yakılmış, yetileri tırpanlanmış, memleketi karanlık menzile tutsak eden zihniyete tapınma türlü bahanelerle sürdürülüyor. Sözde Tanrıdan korkan ve medet uman münafıklıkla usul erkân kaybedilmiş. yalan dolan usul usul geçiştiriliyor düz yolda yalpalamalar, yangınlar…

 

 

Geçiştirilirse bir daha, bir daha başa gelir beterin beteri olaylar. Zalim pik yapar. Emanete hıyanete seyirci kalındıkça devlet, millet yine insanlıktan sınıfta kalır. Töre, türe, tüze dip yapar. İşte insanlık onurunu kurtarmak adına kutlu yürüyüş, o yürüyüştür. Küllerinden yeniden doğmak için. 2 Temmuz 93’ten bu yana gecikmiş, geciktirilmiş adaletin tesisi için...

 

2 Temmuz 93 dünya aleme öğretti, geciken adalet adalet değil zulümdür…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

BİR ÖYKÜCÜK NİRVANA

                                                    BİR ÖYKÜCÜK NİRVANA Öykü ile aşkımız öyle sıradan bir aşk değildi asla. Hatta...