İHMAL, İŞGAL, İHTİLAL...
Kurtuluş kıvılcımının çakılışından yüz küsur yıl sonra ekonomi darmaduman. Ağır ihmaller, lafta ekonomik abluka, abartılı işgal söylemi ve kuru inada endeksli döviz kurları çıldırmış durumda. Durdurak bilmiyor. Sözde pik yapan ekonomi dip aşamasında. Hikaye yüzyıllık, tıpatıp aynısı, benzer...
Yüz küsur yıl evvel dünyayı intizama yönelen muazzam devletler, darboğaza giren Osmanlı'ya zırnık borç vermedi. Ve 06 Ekim 1875'te koca imparatorluk resmen mali iflasını ilan etti. Bu ilanla içeride ve dışarıda acayip karışıklıklar arttı. Özellikle Balkanlar cadı kazanına döndü. Dört bir tarafta cephe üstüne cephe açıldı. Peşine 1 Eylül 1876'da kızıl sultan tahta kuruldu. Üç dört ay sonra meşrutiyet ilan edildi. Ve alaturka demokrasi başladı...
Osmanlı resmen iflas edince 1881 Muharrem Kararnamesi ile Duyunu Umumiye kuruldu. Yani Genel Borçlar İdaresi...
Aslında kurulan, Osmanlı devlet tahvillerini ele geçirmişleri temsil edenlerden kurulu bir idare meclisi. Modern bürokrasiyi de doğuran beş binden fazla çalışanıyla, kan emici bu sistem...
Öyle ki, vilayetlerin vergilerini, tuz ve tütün tekellerini doğrudan yöneten bir model. Benzer gelir kaynaklarıyla hareket alanı genişleyen, yönetimi eline geçiren veya yönetmesi için izin verilen idare. Masraflar düşüldükten sonra kalan ne varsa Osmanlı'nın borçlarına ayıran bir kurum. Toplananı vadesi gelen borçlara ve faizine aktaran yani Osmanlı Devleti gelirlerinin üçte birini ikisini yabancılar lehine yöneten bir yapı. Yani yarı sömürge bir imparatorluk adımı. Devletin diğer gelirlerine de göz koyan, devletin parçalanmasına dönük ekonomik bir girişim...
İş buraya gelmeden hemen önce ise Rus harbi. Öyleki Ruslar hiçbir ciddi muhalefetle karşılaşmadan 1878 şubatında Yeşilköy'e dayandı. Padişah anlaşma yapmak zorunda kaldı...
Anlaşma 3 Mart günü Ayastefanos'ta imzalandı. Toprak ver kurtul mantığıyla yıkımı başlatan ilk adım da böylece atıldı. Özerk Bulgar Devleti, Sırbistan-Karadağ ve Romanya'ya bağımsızlık verildi. Ruslara ise Batum, Kars, Ardahan, Doğubeyazıt bırakıldı. Aynı yılın Haziranın da iddia doğruysa Bosna Hersek, Avusturya'ya verildi. Kıbrıs'ın İngiltere tarafından işgaline göz yumuldu...
Bir yandan toprak ver kurtul siyaseti, diğer yandan kuşku ve zulüm çağı böylece açıldı. Karanlık açılım tam 30 yıl sürdü. Osmanlı hepten batmaya ve batırılmaya dönük manevralarla iyice köşeye sıkıştırıldı. Hepten borçla yaşayan bir devlet konumuna getirildi. Artan borçlarını ödeyemez duruma gelince de alacaklı banka ve bankerlerin zararını kapatmak için Duyunu Umumiye kuruldu...
Bu kuruluşta umuma yetmedi elbette ve hantal devlet muazzam devletler tarafından bölündü, parçalandı. Haliyle işgal edildi, ta ki Anadolu İhtilali dur diyene kadar...
Ağırdan ağır ihmaller, lafta kalan ekonomik abluka, abartılı işgal söylemleri ve kuru inada endeksli ekonomik yıkım, her tarihi yıkımda olduğu gibi ihtilal doğurur...
Ve bir türlü yıkılmayan Cumhuriyeti yeniden intizama yönelen muazzam emperyal devletlerin, yüzyıllık sinsi beklentileri onca yerli işbirlikçi desteğine rağmen yine boşa gider.
Tarih tekerrür eder...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.