İKİ YANLIŞ BİR DOĞRU...
Hayatta iki yanlış bir doğru etmez...
An gelir doğru bilinenlerin yanlış, gerçek farzedilenlerin hayal mahsulü olduğu anlaşılınca an ve an herşey değer kaybeder. Gerçekler geç öğrenilse de, öğrenilir ve kısır öğretilere karşı çıkılır. Hele tarihte eşi benzeri görülmemiş sefalet, kapıları çalınca uyduruk teoriler alt üst olur. Şatafata endekslenen ne varsa dip yapar. Kahrolur akıl, yabancılaşır göz ve dil lal kesilir...
Hayatın içine kitap yazanlar ve çok bilmişler kapitale dokunan felsefelere ütopik der, bilimselliğe zorunlu roller yükler. Bir adım ileri iki adım geri, gerilemeyi marifet sayar. Tezlerini tasfiyecilik üzerine kuranlar gün gelir, doğrular ve gerçekler su yüzüne çıkınca ilahi tüyolar ve hizipler arasına sıkışırlar...
Resmen probagandist tavırla eğitilen, öğretilen ve üretilen bu seçme türemişler, sermayenin küresel egemenliğine boyun eğerler zaten eğilimlidirler. Bunlar din odaklı taktiklerden de bir güzel beslenirler. Ve böylece ulusal meseleler sömürgecilerin insiyatifinde, din üzerinden izaha ve icraya çalışılır. Bu girişimcilik körlenince gerçek ile masal arasında gidip gelen cenah, iki yanlış bir doğru eder hocalığına soyunur. Teori ve pratik nemelazımcılığa ve politik ilkelliğe kurban edilir. Bereketli topraklara kefen biçilir...
Günden güne benzer yanlışlar arttıkça dört yanlış bir doğruyu götürür. Ve aşılamaz krizlerin eşiğine gelinir. Kaos ortamında yalan yanlışlarla oyalananlar, usturupsuz oylumlananlar binbir çeşit düzeltiyi daima reddeder. Hazırcı tavır takınarak, nazırcı kayıtsızlıkla acayip derecede günlük öfkelere ve hakaretlere sığınırlar.
Aklı sıra saltanat sürmeyi sağlamlaştırırlar...
Oysa sağda solda umut tükenmez bataryadır. Kökten batışa yakın öğrenilen ve öğretilenlerin yanlış, dayatılan gerçeklerin hikaye olduğu anlaşılınca rasyonel akıl çözülür, göz görür, dil haykırır; hayatta iki yanlış bir doğru etmez...
Doğru tektir. Tek yol...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.