ÇILGIN ŞARKI
Nerden düştün yine aklıma neden bilmem
gördüğüm en çılgın gökyüzü sende İstanbul
en çılgın yeryüzü Yedi tepene çakılan.
Telgrafı delen haberler ezelden bulut mavisi
etraflı jenerikte hep o bilge ses
hiza geldikleri gibi giderler faslı
Dünya sessiz hıçkırıklı gözü yaşlı.
Caen’de, Dublin’de, Riga’da gecikmiş nefes
uzak diyarların çılgın şenliği Çınaraltı’nda
çaylıyor akşamları büyük ölçekli yalnızlık...
Çılgın hareketli ve yoğun baskılı her bahar
damlıyor damalı taksiler
yine nargile fokurtulu tarihi hamamları
kapalı çarşı Türk lokumlu isyanda
Boğaz da şiş kebaplı klüp rakılı heyecan.
Her bahar çiçeklere boğuluyor gezi parkı
Taksim’in arka sokakları bildiğin gibi aynı
üst üste insanlar saltanatı yaşasın İstiklal.
Çok şarkıda gizli kabına sığmaz öfken
ey İstanbul en öfkeli şehir sensin
öfkenin şehri bu garip güfte senin..
Gecikmiş ödülümü arkadaşlarımdan biri alsın
öldüm yittim ben esen yeller kurşunuyla
acemi kuşun cıvıldayışı karıştı baharıma.
Mayıs sıkıntısı vurdu er doğan gecelere
arsızca kısıtlamayın artık ay şehrimi
ey zamansız ölümler en kırmızı yalnızlık yeter
aşk herşey şimdi festival zamanı.
Tersine türsüne olası her yol denendi
dilsizim artık kaçak geceler çıplağında.
Binbir geceden taşan çılgın şehir
seni gidi İstanbul çılgın şarkılar şehri
usandım usumda eski çılgınlıklar.
Derdo bir emrin varsa başım üstüne
nerden düştü yine gönlüme hasretin bilmem
şahım şehrim bir küçük adacık sığamadım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.