ŞAİR YAZAR YAZAR…
Yazar
yeryüzünün okyanuslara döküldüğü
derin sessizlikte yaşar.
Şair
ok yaydan çıktığında şelale gibi çağlar.
Ve yaz döner yüzünü kara kışa
baharlar çatışmaz çolpa şenliklerle.
Şair yazar şiir yazı dönmez asla yolundan
dimdirek direnir kosmoza...
Şiir
ilikleri donduran karakışa naziredir aslında
mainin en mavi fonunda gece mavisidir.
Mavinin en mai haline aşk.
Şiirsi
aşkın bin bir haline romanstır
su renginde maviye destan…
Yazı
azar azar yazmaya mayalanmaktır özünde
yaz kış ekşir gider ekmeklik hamurlara susamdır.
Önce yaz mavisi yolculuğu hayalidir
sonra kar buz sona varmaktır.
Var olmak ile yok olmak arasındaki sihirli çizgidir.
kırmızı çizgi dostdoğru çekildiğinde
Deniz alabildiğine koyu ama parlak mavileşir…
Yazmak
kara yazgıdır.
Harflerle vals satır arası farz
paragraf prangasına isyancı hazdır.
Yazı yazıldığı andan itibaren itibarlanandır...
Yazmak
göğe merdiven dayama çaresizliğidir.
Karadeniz’in ardı arkası kesilmeyen fırtınalarında
Ege’nin yakamoz toplayan imbatlarında
yürek hoplatan kelimelerle
hoyrat dalgalara devasa dayanmaktır.
Yazmak odur işte…
Şair ile yazar
evrende bir yerlerde var olmak için
ve dahi hiçten birlenip doğar.
Doğan şiir şiirsi yazı çizi
Dünyanın bittiği Denizin başladığı yerde yaşar.
Dahası yaşadığınca ağır
Güneş yaktıkça masmavidir.
Derdo mahlasına maval okuyanlara içini döker
yeryüzünü okyanusların döküldüğü derin sessizliğe gömer…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.