CAN
PAZARINDA EDEBİYAT…
Önce
bir yıldız kaydı gök karada ayırdına vardım
sonra
izledim izledim ışınım yaygısına bayıldım.
Karanlıkta
kayboluşu uydu irtibatlı seyrettikçe herkes
genç
yaşlı başka yıldızlar da kaydı bir heves.
Yıllardır
yıldız yağmuru altındayım gök kubbeden süzülen
varsa
yoksa ibretlik tarz yıldız düşmesi gücüme giden.
Parlak
ışık akması gözün çeperine çarpan
yıldıran
acılar unutulmaz yıldıraner ilelebet anılır inan.
İlliyeti
cibilliyeti gurur vurur karun sarayını dilbaz dilber
Daracık
görüş penceremde uzayan ışık sıçraması
sönük
yıldıza yapışan kayan bir yıldızmış edası
aslı
göktaşının asmoferik ısınma ve sürtünmeyle yanması.
Yine
de yörünge kesiştiren enerji yayan hikayeleri
yarım
eksik kalan ışık şovunu yıldız savaşlarını
meteor
akımıyla kucağımda bulduğum ateş topunu özledim.
Zaten
gökyüzü kirlendi yeryüzü kirlendi feza fena
metazori
hastane bahçesi nöbetlerinde açık havada
saymadım
kaç defa yıldız kaydı gök tarlada
anca
birini o da sol elimle tutabildim…
Boşa
dilek tutmak ne pazarlıklar gördüm öncesi sonrası
kuyruklu
yıldız kaydı iki gözüm kamaştı
kalıp
kalıp buzlaşan obuzda bulduğum ana sıcağı.
Kalkıp
anılarımı karartan en karayı yaşamaz olaydım
kayan
yıldızı da görmeyeydim şavkı sanki kıyamet.
Varsa
yoksa hep ayni zehir zıkkım hizmet geçidi
tam
huzura duracakken paçamıza yapıştı yıldız göçü.
Kaçtan
kaça açılır şu beter galaksi göçükleri
kaç
dünya harcaması şu gök karanın ebedi temizliği.
Ya
en cafcaflı yıldız karasından arınmak
büyük
günahlardan kurtarmak aklanmak
hangi
dua hangi namaz hangi niyazla kutsanmak.
Boşa
direnmişim çarşı pazar nice yıldız karması gördüm…
Hiç
yaşlanmayacak mı şu piskin anılar yıldızlaması
anımsamayışlar
demeti varsa eğer miskin gök karada
yıldız
kayması özledim hem de yer karada.
Bu
öyle bir hasret ki hasletinden Akyıldızın yüzü eskir
kara
delikten yıldız çekip çıkarmak ömür tüketir.
Sonsuz
çoklu evrende on sekstilyon rakamına ulaşmak
yetmiş
seksilyon formülünü üstünkörü bilmek gerekir.
Kimine
göre kayar bu yıldızlar yaşanan niyet tutulmasıdır
işi
rayında rahmeti sarayında kimine kader kısmet tutkusu.
Bu
altın yaldızlı ışımalar kaçarken yerde gökte
kim
kimi arzular kim kimi tutar tuttuğunda ne yapar
gök
adada kimliksiz tutkular kişiliksiz zırvalar kapısı.
Kitapsızım
topu toptan unutulur da yıldız kayması asla…
Dev
kızıl yıldız kaydıkça görenlere açılır gökte kapılar
ardı
sıra başka sırlı kapılar da hep iyi niyet çarkı
çarkına
çarptığım inat üstü inat varsa yoksa ihanet
sonrası
çekilmez dert yetti canıma yiten canlar.
Canan
bu son ayrılık olsun gök karada son yıldız kaysın
bir
can pazarına daha dayanmaz bu yaralı yürek.
Sondan
bir evvel daima ışıldar acı gerçek
gökyüzünde
son açık kapı yıldızlara evrilmelik.
Gök
karaya tanrı misafiri yolcuyum altın yaldızlı kaçak
yıldız
yağmurlarından sona kalan galaktik kolçak.
Kalmak
da zor gitmek de ama candan isterim elbet
can
pazarında edebiyat yıldız deryasında ebediyet…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.