TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

8 Ağustos 2023 Salı

EL KİTABI EMPATİ SEMPATİ…


 EL KİTABI EMPATİ SEMPATİ…


Okumak hayatın en önemli eylemliliği. Sempati alanı içinde veya dışında her okunan kitap bellekte derin izler bırakır veya bırakmalıdır. Okur bellekte kalan o izleri takip ettikçe empati yapar ve rahatlar. Böylece kitabın amacı da netleşir. Bir kitap baştan sona okundukça empati ve sempati en etkin biçimde yaşamın her alanına ve her evresine yayılır. Kitap insan doğasının merkezini etkiler. Yani beyninin açılması koşulu kendiliğinden gerçekleşir. Bu birinci koşul gerçekleştiği andan itibaren de ‘empatinin ve sempatinin radikal gücü’ okuru dünyalılaştırır…


Dünyaya empati duygusuyla bakmayanlar bu duyguyla tanışmayanlar kurnaz politikacıların tuzağına düşerler. Sempatizanlık sayesinde hayata uygulananlar gerektiği kadar ve salık verilen örneklemelerle kısıtlı kalır. Dayatılan anlayış dünyayı karşısındakinin gözünden görme veya kendini onun yerine koyma temel anlayışını zedeler. Yani sempatiyi dünyaya hakim kılma seçeneği empati tersine işler. Ancak muhalif yapılar makul ölçülerde sertleşerek gerçekleri dile getirdiğinde, hakim anlayış anında mağdurlaşır ve empati bekler olur. Empati edebiyatı yapılır karşılıklı. Böylece ‘Bir yandan öğretip diğer yandan anlamlı hikayeler anlatan ve okuru eyleme çağıran” her kitap kurgusu ‘bir devrimin el kitabı’ niteliğini fazlasıyla hissettirir tabiî ki anlayanlara. Yani ‘Empati devrim yaratabilir.’ Hatta karşı devrim bile yaratabilir. Ama o yaratı yeni yasalara, belli kurumlara ve şartlı hükümlere dayanan demode bir devrim olur ve gelmiş geçmişinden daha radikaldir. Kuşanılan empati sempati ikilemi ayrıntılarda gizlidir…


Darmadağın yaşamların, karmakarışık toplumların, paramparça idelerin evrensel bütünleşmesini sağlayan en temel olgudur kitap. Her kitap mevcut kapasiteyi acayip zorlar. Eksiklerle baş başa bırakır insanoğlunu veya tamamlar. Duyup da algılayamadıkları güdülerle nasıl başa çıkılacağının rehberliğini bedavaya yapar. İşte böyle bir kılavuzluğa soyunur kılı kırk yaran kırklara kapı aralayan kitaplar. Kitap ‘hayatları değiştirme ve toplumsal dönüşüm yaratma gücü taşıyan bir ideale’ dönük empati ve sempati işliyorsa derinlikli ve daha iyi bir yaşam sürmenin yapı taşlarını döşer. Kitaplardaki hikayeler anılar bu çetin yolda dost doğru yürümeyi öğütler veya öğretir. Ve eğitsel yönelim içbakıştan dışbakışa bilgece yaşam sürmeye katkılar sunar. Ancak tüm bunlar aktarılırken daha fazla empati duyma şefkat ile karıştırılmamalıdır. Sempati kara sevdaya eklemlendirilmemelidir. Gerektiğince öğüt ve zihni çerçevelendirmeden yeni dünyalara bilimsel çerçevede bakış açısı… 


Bakışı körelten ‘Tüm dünya bir sahnedir…’ ve senaryo baştan bellidir inanışıdır. Bu karasaban düzlem resmen insana özgü irdeleme mekanizmasını bozar. Öyle ki ‘Vahşi bencilliğin tekelindeki yenidünyaya egoist yaratıklar değil de insan olmanın gösterimi, günün yaşanan toplumsal ayrışmalar ve kamplaşmalar sürecinde, tüm bozulmaları düzeltecek sosyal içgüdünün yeniden canlandırılması…’ bilinci yok sayılır. İnsanın sosyal içgüdülü bir varlık olma özelliğinden faydalanılması için, satır aralarında kalan ‘insanın kaderi insandır…’ çağrışımı ele güne karşı saklanır. Aslında bu çağrı empati ve sempatinin devrimsel etkisiyle kaderleşmeyi yıkma sürecine taşır. Evrensel manada tüm insani endişeleri de yok etme yollarını aralar…


Aslında her kitap empati önemlidir ve neden daha fazla empati kurulmuyor durumunu sorgular. Sempati ortamı yaratılarak ‘Önyargı, otorite, mesafe ve inkâr” üzerine açılımlar sergiler. Kitap fuarı adı verilen ve tek metası kitap olan yerel ulusal platformlara önyargının ve tektipleştirmenin tuzağına düşmeden ve otoriteye boyun eğmeden bir de bu pencereden bakılmalıdır. Empati ve sempati yoksunluğu ülkeyi nereye getirdi oturup düşünmek ve olabildiğine okumak lazım. 


Kitaplar bilimselliği açık seçik ortaya koyar. Bilimkurgudan bilimsel gerçekliğe her türüyle devrimci dalgalar yayar. Yani kitaplar hayallere çok daha kolay dokunulabileceğini gösteriyor. Özü ötekini de insancıllaştırmaya ilişkin empatidir.  Tek amaç ‘Mesajım yaşamımdır’ bağlamında sempatidir. Oligarşiye sempati beslemek zor zanaattir. İçten gelmez ama bir şekilde oligarşik düzenle empati kurmak ise kitapsızlıktır. Oligarşiyi bilmeden, tanımadan ve anlamadan etkili stratejiler geliştirmeden yenmek ve yok etmenin imkânsızlığına dokunur kitaplar. Kitaplarda deneysel maceralara atılmalarla, keşifler ve sempatik yolculuklarla desteklenir değişim dünyası. Ve kör karanlığın üzerine gidilir korkusuzca… 


Empati ve sempati sarmalında salınan her kitap iyi ki okumuşuz, bu kitap öncelikle beynimizi açtı diye övgülenir. Dolayısıyla okumakla bilinçaltılar zenginleşir. Hemen sonra statik hatta gittikçe gerici ortama karşı insana ‘hayali sıçrayışı gerçekleştirme cesareti’ verir. Yani edebiyat, sanat, sinema ve sosyal ağlarla başka zihinlere direkt yolculuklar yapılabileceğini algılatır takipçilerine. Empati sempati derken başa dönülür; ‘Okumak hayatın en önemli eylemliliğidir…’

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...