TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

28 Eylül 2023 Perşembe

KÖPRÜDEN GEÇTİ GENÇLİK

 KÖPRÜDEN GEÇTİ GENÇLİK


Ait olduğum yere gecikmiş yolculuk başladı

köprülü handa konaklar konuklar

postu dostu köprüyü geçen dertli dervişan.

Köprüden geçemedi gençliğim

yolculuğun ilerisi gerisi bana viran.

Giresin artık başkalaşım çemberine hürriyet

demek hünerin bu kadarmış.

Madem asmalı konağa devrildi hayat

konar göçer kervanında asıldım

merkezden içeri Hürrem Sultan.

Sultanat soyunun en güzeliyle beraber

avare yıldızlar loş caddeleri arşınlasın.

Lapa lapa kar yağsın lambalara

ülpersin sokakbaşı sarhoşları ışıklara.

Maksat taş üstüne taş koymak meseli

taş üstünde taş omuz üstünde baş misali.

Batlaması battı aksular çavuşoğlu köprüsüne

ait olduğum yere gecikmiş solculuk...


Her yaz sonu altın kalemli yazıcı tetikte

ne var ki hansız yansız arkasız

köprülü han resmen konuksuz.

Yazgı olmak veya olmamak hikayesi

manzuma kurulan kemer köprü imecesi.

İletişim arsızlığına kesilen ceza

sineyi köpürten sızı.

Yazıya imrendikçe aklım

yaylaklarda alaca karaca ceylanları güderim

delikleri dikik ceplerimde çakıl taşları...


Dilekler tutarım çakılıp rengarenk göğe

isterim ki dervişan konağında aşk şerbeti

aşkla sunulsun yaslı gönüllere.

Köprülü han yılanları

Sırat yalanları

sır çıyanları

hürya üşüşür Hürrem sultan bucağına

düşmanlıkları bülbüllere ve güllere

derhal bitsin isterim.

Gülşeni sesler adalı yüreğim

burcu burcu kin tüter iç kale

Kale kapısında çivisi kopuk nal sesleri.

Kafatasımı zorlayan al sisin ardındaki

canıma ciğerime beyaz lale siperi.

Gözlerime sıcak kan dolar dolar

doğrudan en anlamsız rüyalara dalarım.

ait olduğum yere gecikmiş yolculuğum...


Yaslı gözlerimden dökülür insan seli

yorgun zihnimde kanlı yağmur çisesi

ve çivisi çıkmış nal sesleri.

Sersefil uzaklaşır yanımdan karınca orduları

al kırmızı fonda yaldızlı onur madalyası.

Geriye salt kılıç kalkan şakırtıları kalır

şakağımı deler dilimlenmiş kelimeler

dillenen kurşun kalem ellerimi yakar.

Kılıncın en geniş ve en keskinini tutarım

yüzlerce yüz kazınır belleğime

kafatasımı zorlar yüzlerdeki esaret.

Ait olduğum yere gecikmiş yolculuğum

babam yolcu yolunda gerek derdi

dere tepe düz giderim...


Yolculukta sona yakın canım

canlar düşer toprağa

çan sesleri doluşur semaya.

Hayata doymazlar ufka doğru uzaklaşırlar

kıpkırmızı fonda ölüm sessizliği.

Son perde inerken ruhuma

nur yaldızlı gençler en ön safta.

Hürriyet aşı soframda

Hürrem Sultanın ağrılı başı kucağımda

özlü sözlerim gözbebeklerine işler.

Hürüm ya yeter bana der geçerim

en derin anlamlı rüyalara dalarım...


Ait olduğum yere gecikmiş yolculuk bitti

belki de son kez ait olduğum yerdeyim.

Derdo köprüde rehin bıraktım gençliğimi

Giresin meclisten içeri en ivecen

aidiyet hissine güven hemen görecen

Hürrem Sultanın tam arkasındayım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...