TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

30 Eylül 2023 Cumartesi

SÜZGEÇ



 SÜZGEÇ


Kara melek teneke zırhını kuşanmış

görünmezliğe bürünmüş sıla dağları

Tanrısı sanrı olanlar süzgecinde

zaman iğne deliğinden geçirilmiş

yine de kurtulamamış evren.

Kara delikler yutmuş güneşi

deli güneş süzgeçten süzülenleri uyutmuş.

Zırhı delinmiş sanrı tanrısına tapanlara

sığınılacak tek liman orta yaş efeliği...


Dünya gözüyle doğayı

doğaya doğanları yaşamak

resmen ölümsüzlüğün ışığına abanmak.

Neme lazım neyime gerek üflemeleri

esenlik senlik benlik kavgası.

Kara meleğe sıra dışı aşk güzellemesi

kafadan yalancı hüzün çökmesi...


Süzgeç hakkıyla iri diri taneleri eler

boş görenler hor görmezler zor bağışlanır

veya asla bağışlanmazlar.

Gül geç zamanlar orta yaş efendisini iyi bilir.

Bilirkişi keşişlemesidir kör duvara çarpan

cin seddini şeddeleyen ateş.

“...Ateşi çalma nolur kırmızı şarabımdan

sarı tütünümden ölgün şafağı

al şafaklarda yüzer alsancağı.

Aldırma ateş gözlü dilber

transit madenci geçişleri dünden yasak.

Sür geç eylemsizliği sunma kırık kadehime

karşı duruşum dumura uğramış nafile..."

ellisi karşı yakalı bellisi deniz kaçağı...


Kaç göç direnirim hayata artan hırsla

muşamba kaplı meyhanede

nazlı yar sunsa da içmem şarabını.

Kör kuyular kainata adanmışlık

gönyeyle çizili

bir başınalık

başa bela kan uykuda aldanmışlık.

Süzgeç mağdurlarına nerede bolluk

bu arada soğuk meze olma soframa yakarım.

Ölümüne aç kalırım 

tek lokma olsun yutmam kalkarım.

Nöbete dursa da en azılı düşman

yerleşse de en ücralara duşmanlık

dünya her dem kardeşliği yaşar.

İşte onu bilir onu söylerim…

 

Söyle bilsinler bir aşkın daha solduğunu

"...devasa arenada soldu kefen elbiseli

kara cellata boynumu vurun dedi.

Altın boynuza takılı pembe hayaller 

bir oraya bir buraya şirret şilepler

kollektif şirket gibi seyirtmeler

süzgeçten süzüldü hayata tutundu.

Seyirciler seyyanen ete ve kana büründükçe

sevgi damarlarını onarıyor kara sevda..."

Yalnız ve kocaman sevdalı bir ağacım

kara kör baltaya isyan baştacım...


Süzgeç ayrıştırdığında yoksul kelimeleri

içinde sen yoksun kökümün kökenimin.

Filiz sürgün verdikçe sürülürüm

zırhını deldim karanlıklar kralının

baştan sona  süründürülürüm.

Bereketli topraklar gezginiyim ben

özlemim kırmızı gelinciklerin canlandırılışına

tavım içimde birikmiş rüzgara

yaprak kımıldamıyor artık sensiz ölürüm

seninle gömülürüm...


Ne haltlar karıştırdı teneke suratlılar

kara melek kökü derinde bir gafil

süzgeçten süzülen görünmezlikte

her surette aynı sonu görüyorum. 

Derdo elimde tülden bir davetiye

davete icabet metni çelik zarflı.

Kara meleğin teneke zırhı delinmiş

uğranılacak tek liman elheykelli ada kalmış...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...