BİR SEÇİM DİALOĞU; İMAMOĞLU GELİR, İKTİDAR DÜŞER...
Gelmiş geçmiş seçimlere pek benzemeyen, tahminde zorlanılan, oran tutturmada sınıfta kalınan, uzun yıllar sonrası ilk kez mevcut iktidarın yenildiği bir seçim yaşandı. Genel iktidar lafta mağduriyet merkezli itirazlara yeltendi ama tutmadı. Seçim stratejisi tepetaklak oldu. Psikolojik üstünlük ana muhalefete geçti. Yılların monologçu iktidari şaşkın, Zatışahaneleri yorgun. On yıllardan sonra zatıhaneleri suspus, bayramlık ağızla ak pak diyalog arayışı huzursuz. Diğer yanda ana muhalefet partisi için martın sonu bahar olmuş, siyasi iklim yüzünü yaza dönmüş. Bu gidişle tarihe kaydı düşülecek bir seçim daha pek yakında gibi. Hazırından haziruna bir seçim diyaloğu hazır; Hazirana kalmaz İmamoğlu gelir, mevcut iktidar düşer...
Yerelde ve genelde iktidara abone monologçu siyaset zihniyeti bu seçimle çöktü. Azınlığa düştü. Artık rahat manevralar yapamayacak. Geniş katmanlarla dialoğunu geliştiren ana muhalefet ise eğer kazandığı tarihi seçimle başı dönmez ise genelde de iktidar olmaya dönük eylemselliği güncelleyebilir. Kemik oyunu koruyup, trendi lehine çevirebilir. Fark günbegün daha da açılabilir. Yani değişimci ve dönüşümcü politik söylemlerle geniş yelpazede oy kazanımını sürdürür. Siyasal diriliş etkin çalışmalarla ve seçmenin beğenisine sunulan projelerle, sorunsuz desteklenen, programlanan, kurgulanan yeni siyaset açılımıyla gerçekleşebilir.
Yarından tezi yok on yıllarca haksızlığa uğrayan taraf atak olabilir, sürekli iktidar olanlar ise savunmada kalabilir. Bir süre herkes farklı çıkarımlar yapabilir. Ancak iktidar görünüşte sessiz kalarak, yıllardır uyguladığı mağrur ve mağdur siyasetine yeni bir şans aralamak istiyor olabilir. Ancak genel seçimi kazanmak ve oy devşirmek için bu suskunluğunu ilerki günlerde bozacaktır. Önceliği kapmak için eski suni metodunu uygulayabilir. Eş zamanlı çıkışlar ve boyalı reklamlarla etkinleştireceği mağdur siyasetine dönebilir. Bu seçimden sonra bir ivme yakalayabilir mi işte orası muamma...
Bunlara karşılık ana muhalefet seçmenle dialoglarını geliştirdi. Büyük Kurultay sonrası şeffaf ve açık propaganda yaparak, projelere odaklanarak yerel seçim sürecinde takdir topladı. Seçim stratejisini ve partisinin temel dayanaklarını karmaşaya düşmeden aktardı. Mevcut iktidarın gölgesinde kalmayan performans sergilendi. Siyasi organizasyonlar yoğun emekle ve yığınsal destekle ivmelendi. Takdir sandığa ciddi oranda yansıdı ve bir anda tersine döndü ibre. Bundan sonra politikasını kim yaratıcı ögelerle donatırsa, seçmene kim daha iyi götürürse genel iktidarın sahibi olur. Bu yerel seçim bunu gösterdi.
Yirmi küsur yıldır gelenekselleşen seçim trendleri birebir uzlaşılmazların birleştiğini gösterir. Hatta yıllardır doğru kişilik, siyasi işçilik, politik mükemmellik, tam ilericilik, illa yenilikçilik gibi kavramlara pek rağbet edilmediği görülür. Bu kez milletin hali ortadaydı ve seçim inatla basit olağanüstülüğe kilitlendi. Seçmen hangi çağrışımlardan etkilenip, nasıl somut katkı koyacağını bir kenara bıraktı. Dialoğu keskin, tarifi zor, oranı karışık, kabulü güç bir yüzdeyle bir dönemi kapattı. Yani dinamik siyaset birikimi ve ritmi, on yılların mirası yoz yöntemleri saf dışı bıraktı. Ana muhalefet partisi on yıllardır sürekli seçim kaybediyorken, İktidar Partisi ise kurulduğu günden bu yana yirmiye yakın seçim kazanmışken bu yerel seçim herşeyi tersyüz etti. Şimdi İmamoğlu kazanır, mevcut iktidar da düşüş başlar kanısı ağır basıyor. Yani İmamoğlu gelir, mevcut iktidar düşer, Reis gider dialoğu revaçta...
Kendini her yıl bir, bazen aynı yıl iki seçimle sağlama alan mevcut iktidarın bu kez eli zayıfladı. Blöf çekecek hali de kalmadı. Elbette bu kadar sık seçime gitme alışkanlığından vazgeçmeyecek. Ancak Mart sonu bir anda işin rengi değişiverdi, Ana Muhalefet Büyükşehirlerin en büyüklerini kazandı. Haritayo kırmızıya boyadı. Genel iktidar hiç beklemediği kayıplarla yüzleşti. Muhalefete gerilemeye hazırlıksız yakalandı. binbir türlü seçim hilesi boşa çıkarıldı. Yüksek siyaset resmi kanaldan seçimleri iptal edemedi. Yerel Parlamentolar kaybedildi, halk yerel demokrasiye ruhsat verdi. Bu atmosferde genel seçim kaçınılmaz. Eğer biraz geç kalınırsa mevcut iktidar daha da sallanacak havası hakim. Havada İmamoğlu rahat kazanır, kolay kazanacak izlenimi var. Dert bu. O yüzden, mevcut iktidar, iktidar düşünü devam ettirmek için seçim kazandıracak monolog peşinde. Yani iki seneye kalmaz genel seçim kapıyı çalabilir.
Hazırdan haziruna dialog çağrısına bir seçim dialoğu; Hazirana kalmaz İmamoğlu gelir, mevcut iktidar düşer. Kaygı büyük, çıkış için yeni yol haritaları gerek. Geleceğe monolog ise her son yeni bir başlangıç...