AYAKTOPU OYUNU, AYAĞA DÜŞTÜ…
Yurtta sahalarda acil barış ve cihanda sahalarda üstün başarı gerekirken, ayaktopu aciz kırkayaklar yüzünden ayağa düştü. Bu kaosa bağımlı sektör silüetine dönüşüm ve yanlışta ısrar futbola gizliden siyaset bulaştırdı. Belki de derin siyaset, ezeli dostluklar ebediyen zehirlensin, kitleler futbol üzerinden birbirine girsin derdinde. Zamanla yerli de milli de resmen çöktü. Enkazın altında kalması istenen büyük kulüpler tüm kanallar tıkanınca, çıkış stratejilerini yeni hedef arayışlarını akıllıca sorgulamalıydı. Fenerbahche Olağanüstü Genel Kurul’unu toplayarak resmen bunu yaptı. Şimdi sıra diğerlerinde…
Diğer kulüpler ‘Fenerbahche çekilecek’ endişesiyle kurultay sonucunu beklediler. Futbol arenalarında oynanan ayaktopu tiyatrosunun figüranları, kurulda oybirliğiyle alınan dört karara dört köşe oldular. Kendi ardına bakmadan, bak gördünüz ‘çekilemediler’ salvosu yarından tezi yok başlar. Bu iktidar yardakçılarından başka ne beklenir ki, gerçi ‘ligden çekilme’ maddesi geri çekilmeyip, yönetim kuruluna bu yetki de göçerilmeliydi. Delegasyon dünden hazırdı ve her türlü sonuca razıydı. Başkan, haklı olarak birçok alternatif model sundu. Yönetim bu tarihi kararı, işler iyice tersine döner, derinleşen buhranla tepeden inmeci, taklitçi yönetsel mekanizma günü kurtarır ve yeni kavgalara zemin hazırlar düşüncesi ağır bastığından üç aylığına erteledi. Barışçıl düzenek arayışının baştan ayağa zedelenmesi şimdilik önlendi. Bundan sonra en küçük haksızlık sinyalinde, yetki devri çerçevesinde gereği yapılmalıdır. Çünkü dün, 2 Nisan günü bir kez daha karanlığa ‘Fener’ yakıldı…
Son yirmi küsur yıldır ‘Fenerbahche Cumhuriyeti’ne apaçık tipik ve fe tipi benzer operasyonlar çekiliyor. Öncelikle ‘Sarı Kanarya’ merkezli futbol disiplini dizayn edilmeye çalışılıyor. Sonra iki büyükbaş kulüp ile iktidar kurgusu küçükbaş ekiplerin futbolun katline dönük saha içi varyasyonları, masa başı hoyrat atışmaları, berbat sataşmalarının yanı sıra futbol terörü sahada linçe kadar vardırılıyor. Kahraman ‘Çubuklular’ sayesinde ‘Zafere Kaçış’ gerçekleşince, topu ani bir manevrayla mağdur edebiyatına soyunuyorlar. Sakınmadan sahalarda kara gölgeli, dışarıda kavgacı tripler atılıyor. Bu kaypaklık, futbol dışındakileri hatta futbolsevmezleri bile hayrete düşürecek boyutta, gözler önünde sergileniyor. Öyle ki ‘sistemli sistemsizlik’ hiç sıkılmadan adaletsizliği, sportmenliğe aykırılığı, kural dışılığı marifet sayarak, sonuç belirleme alışkanlığıyla adı süper kendi sünepe ligi elinde tutarak mevcudu kadermiş gibi dayatıyor.
Ne yazık ki futbolda kaosu körükleyenler, seçimlerin dip dalgasına kelebek etkisine aldırmayanlar, toplu goygoyculukla bir kaşık suda fırtına koparanlar hatta hakeminden hakimine ödüllendiriliyor.
Ödü koparak ayaktopu dünyasına ‘hükmeden hükümsüzler’ sepet topu, file topu, su topu, sopa topu, yelken kürek, boks güreş toplu topsuz envai çeşit spor dalına emek veren bir kulübü, rakiplerinin kombine biletlisi tavrıyla sindirmeye çalışıyor. Tarihten aldığı güçle sinmez bu takım, ‘Çubuklular’ ayağa kalkar ve dik durur çünkü meşin yuvarlak top oyunlarında kraldır. Onun peşine düşenleri, bir top yirmi iki deli demeden seyreden on milyonlar var oldukça, ‘federasyon’ adını kullanan perakendeci yapılar ya taca çıkar veya toptan aut olur.
Ayaktopu alemi resmen darphane, iyi işletilirse para basar balya balya. Kime ne arsızlığıyla, sana ne ben yönetiyorum havasında, kırk numara kırkayak yönetemezsen, ayaktopunu ayağa düşürürsen bilesin ki ‘Şanlı Fenerbahche’ çıkar topu doksana çakar. Kurtaramazsın topunu, popona takılan ayak takımını. Ayak topu oyunu illet bir temaşa hem çok kolay hem de çok zordur. Ayak oyununda gölge çalım varsa bölge savunması da vardır. Toplu defans toplu hücum zor oyunu bozar. Dahası deniz bitti, oyun bozuldu.
Dün olduğu gibi bugün de sahalara çöken kalkışmacı çetelerin oyunu çözülünce, cinlik hinlik deşifre olunca futbol tarihi yine utanacak. Resmen toplumsal uyum dinamitleniyor hala. Peki bu neyin diyeti. Futbol üzerinden yeni bir kaos çıkarma atraksiyonları kimin çıkarına. Kaos başka hangi enstrümanlarca desteklenecek. Bu eğreti konsorsiyum, ‘her zaman her yerde en büyük Fenerbahche’ sevenleriyle uğraşılamayacağını bilmiyor demek. Bu camia, Feneri yakar ne boyun eğer ne şampiyonluk ne de kupalar uğruna inandığı ilkelerden ufacık taviz verir. Başka hiçbir şey yapılamayacağını görünce itiraz bayraklarını kaldırır. Asla dur durak bilmez. Serüveni devam eden ‘3 Temmuz Kumpası’nda bozuk para gibi adam harcayanlara, kuş kondu misali devlete konuşlananlara, oturduğu yerden atıp tutanlara, hariçten gazel atanlara hiç acımadığı gibi yine acımaz davranır.
Eğer ayaktopu oyunu aciz kırkayaklar yüzünden ayağa düştüyse ‘Fenerbahche ayağa kalkar, Türkiye ayağa kalkar.’ Boğazına çökülen sistem ayağa kalkar ve kurtulur. Kirli ‘siyasetin bulaşmadığı her branşta Fenerbahche her zaman zirveye oynar.’ Fenerli kirli ve kinci gücün emrine girerek yanlış yapanları affetmez, ‘yapılan yanlışları yarına, yapanların yanlarına bırakmaz.’ asla.
Asla ve katiyen çünkü, ‘Fenerbahçe Ata emanetidir.’ Tarihi Olağanüstü Genel Kurul gösterdi ki Fenerbahche ve Fenerbahchliler emanete hıyanet etmez…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.