TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

10 Ekim 2021 Pazar

HAYATI ÖĞRENMEK VE OKUMAK

 

HAYATI ÖĞRENMEK VE OKUMAK

 

Hayatın birincil şartı kıyasıya öğrenmektir. Hayatı öğrenmek; doğuştan ölüme, ömür süresince her gün yeni bir şey öğrenmekle olur. Öğrendikçe hayat renklenir ve güzelleşir. Öğrenmenin temel ögesi ise okumaktır. Yani yol ve yöntem öğreten en doğru enstrüman kitaplardır. Yetişmenin, gelişmenin ana kaynağıdır kitaplar. Onlardan esinlenmedir, kör karanlıklardan çıkmanın işaret fişeği. Zaman yoğun şekilde akarken, zamana okumayı ve öğrenmeyi katmaktır insan olmanın asıl meselesi…

 

Hayat yolunda yoğrulurken, doğru yorum ve yeniliklerin tamamı özgür düşüncenin eseridir. Özgür düşünce, bilmek ve bildiği ile yetinilmedikçe kazanılır. Her şeyi bilirim diye bir olgu yoktur hayatta. Yani ustalaşmanın, uzmanlaşmanın sonu yoktur. İşte bunca yoklukta, güvenilir sezgi ve güçlü yeti kazandırır okumak. Okumak hayatı öğrenmeyi de kolaylaştırır. Yani ne kadar çok şey bilinirse, bilgi ölçüsünde ilerlenir. Aksi durum gerilemeyi ve gericiliği dayatır…

 

Hayatı öğreneyim derken hayatın içinde boğulmaktansa, önce kitaplara boğulmak, hayatı okuma bilinci edinmek, en doğru yatırımdır. Çünkü hayatın acı gerçekleriyle baş edebilme donanımı sağlamadan hayata atılmak, çoğunlukla hüsran getirir. O yüzden mevcut birikimlerden sürekli, hiç büyüklenmeden yararlanmak gerekir. Meseleleri çözüme kavuşturmak anca öyle kolaylaşır…

 

Kolay geçmeyeceği açık ve net kısa ömrü, bilgi peşinde koşarak doldurmak gerekir, hangi yaşta olunursa olsun öğrenmeyi öğrenciliği terk etmemek gerekir. Bunun artısı getirisi hiç değilse vitrin mankeni olmaktan kurtulmaktır. Konu mankeni olmadan üstlenilen işleri ve emanet edilen değerleri hakkı ile korumak ve tuttuğu işi başarmaktır. Elektronik makinaların ve sahiplerinin egemen olduğu dünyaya yeni hayatlar adına korkusuzca direnmektir. Asalak ve sömürgen dünyaya kim ne derse desin yüreklice karşı koymaktır. Maddi çıkarcılığın ve ahlaki yozlaşmanın esiri olmuşlara haddini bildirmektir…

 

Dünyaya bomboş bir zihinle adım atılır. Adımlar hızlandıkça dünya değişir, zihin dolar, ömür akıl ve irade sezgisi çerçevesinde devam ettirilir. Hedefler ve değerler doğrultusunda hayat şekillenir. Hayat denen bu kısa yolculukta beyindeki 5 milyar hücre, bilgiye ve öğrenmeye açtır, devamlı doyurmak gerekir. Dünya hayatının girdaplarına asla kapılmamak, hayatı öğrenmek, hayatı doğru dürüst okumak için kitapların dostluğuna güvenmek gerekir. Elbette her şey bilinemez, bazen deneme-yanılma yoluyla da öğrenilir ama imkansızı alt etmenin yolu okumaktır. Oku hedefe vardıran kitaplardan vaz geçmemektir mesele. Yoksa basit ve sıradan olmak çok kolaydır, hatta her şeyi bilirim ve de yaşarım savurganlığıyla bir anda hayatlar değişir. Uzun yılların emek harcanmış tortusu, bir anda kurtlar sofrasına yem olur.  Yani arsız saldırganlığın sonu, yok olup gitmek, kızıl alevlerde eriyip bitmektir. Bilakis boşa geçen bir hayattır bir adım sonrası da...

 

Hayatın birincil gayesi, her kararlı adımda kazanılan bilinçle, sonsuza dek kutlu davaya hizmet ve deniz mavisine uzanıldığında, sonsuzluğa tutunmaktır. Yaşamları ölümsüzleştiren, yakıcı tutkuyla mevcut enerjiyi yerinde ve zamanında kullanma yeteneğidir. Hayatı doğru okuyanı yıkılmaz kılan da bazen uygun zamanı hiç beklemeden hiçliğe pik yaptıranları, en dibe postalamaktır. Bu uğurda öze cesaret katan, sözde değil özde davranış ve geleceği öngörme, karşılaşılacakları kestirebilme farklılığını bir kez olsun sınamaktır. Çünkü öğrenmenin yaşı başı yoktur…

 

Öğrenmek önceden sonsuza kabuğun kırılmasıdır, pusulası okumaktır, parolası kitaplardır. Kitaplardan gökyüzünün maviliğini öğrenmektir, maviyi kuşatan Güneş ışığını içmektir yangın. Sönmeyen yangını kutsamaktır. Yıllar yılı sürecek krizleri aşmanın yolu, yolunda gitmeyişi ve belirsizliği giderecek en etkili çözüm, hayatı yeniden okumaktır. Sil baştan hayat kurmak veya hayatın içinde çareler aramak ve doğruyu bulmaktır. Hayatın sırrı, öyle laf üretmek ve rüyaya yatmakla çözülemez. Hayatın içine öğrenme tutkusunu beleyip, kitapları sırdaş eyleyip eyleme tutuşmaktır kesin çözüm. Yok oluşa her gün bir adım daha yaklaşıldığı düşünülerek var olmaktır amaç. Çünkü hayattan tek kare, hayatın tüm gayesini Gazze kuyusuna gömer…  

 

Kara toprağa gömülmeden az evvel dahi olsa hayatın ölümcül gailesi mutlaka, öğrenmekle, öğrenmek için okumakla, kitapları sevmekle aşılır. Hayatın birincil şartı oku’dan itibaren neredeyse tümüne ihanet edenlere ise şimdilik bekleyin-görün makalesi yazılır...

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...