TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

2 Aralık 2021 Perşembe

AKILLI KENTLERİN UZAĞINDA

 AKILLI KENTLERİN UZAĞINDA


Akıllı kentlerin inşa edildiği dünyanın tersine, akıllı kentlerin çok uzağında on yıllarca akıldışı yönetilmiş ve çarpık inşa edilmiş koca koca kentlerde doğaldır ki, akılları binlerce kuşku kurcalar. Yine doğaldır ki, kentler ve kentliler; Uygarlığın kaynağıdır ancak uygarlığı yok etmek üzere olan da onlardır...


Gelişen dünyanın tersine, uygar kent yönetimi ve yöntemleri es geçildiğinden barınmadan altyapıya, eğitimden trafiğe, sağlıktan kültüre, issizlikten yoksulluğa sorunlar biriktirir kentler. Bu artan sorunlarla birlikte, çevre sorunlarının da arttığı kentlerde, sıkıntıların ve açmazların halledilmesine yönelik çözüm ise hep iş işten geçtikten sonradır. Kötü alışkanlıkların devamıyla kentlerdeki çarpıklığın artması ve bir türlü kentlileşememe ise acı gerçeklik...


Sonuçta merkezden ücraya, genelden yerele, asla kimsenin umurunda olmayan, defaatle özel çıkarlar için faydalanılan biçare kentliler ve sorunlar yumağı kentler. Akıllı kentler dünyasının tersine hala ruhsatsız, plansız, projesiz ve denetimsiz binalarda ısrar. Böylece çarpık binaların oluşturduğu mahalleler, gettolar, metrolar. Ve makro dincilik ve mikro milliyetçilik bünyesine hapsolan kentliler...


Aklı bir yana koymuşçasına evrensel sorun iç dış göçe dayalı çarpık kentleşmeyi yok etmeden, kentlileri kentlerde göçmen statüsündekilerle birlikte yaşamaya metezori dayatma. Kentlilerden kısılıp her neden ise bakılma zorunluluğu olan bu geçici  konuklara bol kepçe mal ve hizmet paylaşımı. Yani aklıevvel yaklaşımlarla içine düşülen bölgesel travmanın dayattığı sorunu kentlerin ve kentlerin sırtına yükleme kolaycılığı...


Dağılan akılla kentlere yığılmanın sadece kalkınmakta veya batmakta olan ülkelere has bir olgu olduğu gerçeğine rağmen boşa böbürlenme. Oysa nüfusu yirmi milyona dayanan kentlerin çoğu üçüncü dünya ülkelerinin kentleri. Gelişmiş ülkelerde, büyük kentler nüfus kaybına uğrarken, geri bıraktırılmış ülkelerin kentlerinde aşırı büyüme. Aşkın abartılı kent yaşamıyla dip yapan akla zarar durumun kaçınılmaz getirisi ise çözümsüzlük.


İşte bu kaotik kentler çıkmazında, asgari seviyede yaşamaya zorlanan kentliler.  Günden güne geleceği karartılan kentler, kentliler ve kentleri yönetmeyi görev edinenleri bekleyen çok zor günler. Ve bunalan kentliler on yıllar sonra akıllı davranabilecek mi  beklentisi...


Akıllı kentlerin inşa edildiği dünyada, kentleşme ve kentlileşme üzerine durum tespiti yapılmaksızın, yalnızca siyasi kaygılarla yerleşim kolaylığı sağlanmış kentlerde, yıllarca yok sayılmış, görmezden gelinmiş halledilemez sorunlar. Ortak akıl üretilmeksizin, kent bilimci gözüyle yaklaşılmadan kısır tedbirler. Ve kentin sorunlarına çözüm dahi önerilemeyişi. Yıllar yılı yapılan, çözüm diye dayatılan yeni çözümsüzlükleri doğuran hallere umut bağlama...


Hele kentleri içinden çıkılmaz sorunlara boğan, kentlilerin gözünü boyayan, eski kadrolarla sağlıklı, güvenilir, adil ve sürdürülebilir bir yönetsel mekanizma kurulamayacağını görmezden gelmeler.


Kentsel rantların ekonomiyi, ekonominin politikayı belirlediği bilindiği halde, nihayetinde dengeli gelişme, gerçekçi büyüme ve hakça paylaşım olanaklarını tırpanlamalar.  Koca koca kentlerin yasadışı kent olmasına göz yummalar. Yasadışı kentleşmeye yıllar yılı seyirci kalan uzak yakın ilgililer...


Akıllı kentlerin inşa edildiği dünyanın tersine yönetimlere kentlilerin içinden yönetsel yetkinliğe sahip akılları, akılcı dönüşüm ve çağdaş yenilenmeyi sağlayacakları, uygar kent yönetimi ve yöntemlerine adaptasyonda zorlanmayacakları, korkusuzca yetki ve sorumluluk yüklenecekleri getirmeyip, yok saymalar...


İşte akıllı kentlerin inşa edildiği dünyanın tersine, akıllı kentlerin çok uzağında kentlerde akılları bu ve benzeri binlerce kuşku kurcalar…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...