ZOR BELA 'HESAP YILI’…
Zor bela geçen bir yıl oldu bu yıl, üç beş gün sonra yeni yıl. Yeni yılda ise hemen yılbaşından sonra yine bıçak sırtı bir hayat, resmen şeytan üçgeni. Defedilemeyen bol varyantlı koviti belası, daraltan geçim gailesi ve peşine düşülen seçim derdi. Durum açıkça bu ama mevcut iktidar, ezici meclis çoğunluğuna karşın yıllar yılı çözemeyip biriktirdiği sorunların üstesinden gelemeyince, işi muhalefete yıkma çabasında. Politik, ekonomik tüm problemlerin suçu günahı ana muhalefete endekslenmiş, her fırsatta sunumda. Oysa her türlü saçmalamak bile aşırı dikkat gerektirir. Çünkü orta seviye zeka hali bile saçmalığı şaşırtıcı bir doğrulukla algılar ve ona göre tepki verir. Ancak en yeterli ve yetenekli olanlar bile iyi taklitçi kesilince, farklılıklar asla fark edilmez. Nihayetinde incinme pahasına, yanlışta ustalıkla birleşme ve çağdışı çoğalmalar hiç beklenmedik kötü sonu çabuklaştırır. Gelinen son nokta inisiyatifi baştan yitirmiş genel idare ve kapanda kıpırdanan yerel idareler. Tam bir cendere. Sözde güçlü ittifaklarla bile iki geri bir ileri zar zor yürüyen bir memleket. Umudu hepten yitirmek üzere olan bir millet. Velhasıl sudan bahanelerle es geçilmiş on yılların ceremesinin bir hayli zor ödeneceği, zorun zoru bir ‘Hesap Yılı’ kapılardan içeri…
Yeniyıl kesin hesap yılı ve daha cetvellere işlenmemiş nice dert, afra tafra sağanağı, doluya dönüşecek tipik zamlarla fatura daha da şişecek gibi. Fahiş faturalardan kaçış da yok, kurtuluş da yok. Çünkü öyle bir memleket ki, neyi var neyi yok dibine dek kullanmış. Millete rağmen hesapsız saltanat pik yapmış. Hesap vermek salt Yaradan’a bağlanmış, hesap sormak sırf Allah’a kalmış. Azar ve katar pozisyonundaki dipsiz, diplomasız, diplomatsız, çağdışı politika diplomasisine sefahatla sefalet arasındakiler hala saf tutuyor. Bu arada doğrunun söylenmesine asla ve kata tahammül yok. Ama sonradan görme varsılların Ata’dan emanet koltuklara kurulup, kurulu zemberek gibi ecdada zehir akıtması var...
Akı karası gecikilmiş olunsa da kesin ‘Hesap Yılı’nın geldiği ve geçtiğinin farkına varıldı. Maaile mahiyettekiler şimdiden malum manevralara giriştiler bile. Vakti zamanı gelince adaletin herkese lazım olacağı da yakında anlaşılır. Ayrıca envaı çeşit çılgın soru beyinleri kemiriyor. Zihinlerde kıymet beğenmez dolar girdabından çıkılıp çıkılamayacağı ve net oranlarla tahmin edilen seçimler tarihe mi karıştı, sorgusu. Diğer yandan tüm ayarlar, tabansız ayarlamalar, tavansız ayar çekmelerle gittikçe büyüyen dip kuşkusu. Piyasalarda pik yapan başıbozukluk ve tedirginlik. O yüzden yılbaşı öncesi en zirveden zırvalarla, akıl karışıklığıyla tek parti zihniyetine vakfedilen tarihi potlarla, zamanla hiçleşen iddialarla, belirginleşen metal veya mental yorgunluk hali. Yılbaşından sonra yoksullaştıran ekonomiyle birlikte milletin ahvali, memleketin durumu gerçekten vahim. On yıllardır memleketi tek başına yöneten zihniyet, yeni yılda tüm meseleleri yine yetmiş seksen yıl öncesine havale eder. Hem de dünya paylaşım savaşları kuşağında olumlu işler gören tek parti yönetimine. Bu da bir nevi hesap vermekten kaçış. Oysa on yıllarca ilericiliği en ilericiliği kimselere, hatta en baba devrimcilere bile bırakmayan iktidar havası basıldı. Ama memleketi iyice gericileştiren, gerileten ve milleti geren bir iktidar olmaktan vaz geçilmedi. Hatta afiyet ve zafiyet arasına hapsolan saray ittifakı, meşhur Aralık seneyi devrinde kurlu, kurumlu akçalı paralı hamlelere girişti. Hesaplar tuttu tutmadı bilinmez ama gizliden faiz şeytanına, bin yılın zehrine mecbur kalınmışlık pozu çok bariz hissedildi...
Belki de yeniyıl bir kesin ‘Hesap Yılı’ olmayacak. Ama devletin yüzüncü yılında on yıllardan sonra demokratik cumhuriyet ve devletçi devlet kazanımlarını savunanlar kazanacak umudu yüksek. Mevcut iktidar şimdiden kendini buna alıştırmaya veya tekrar kazanmak için önlemler geliştirmeye çalışıyor. Böyle bir sonuç tecelli eder mi, ederse ne olur? İşte Beştepe Külliyesi, külliyen seçimleri saray lehine döndürecek muhasebeyi kodluyor. Birilerinin yıkılışı, birilerinin yok oluşu üzerine tezler tescilliyor. Ve sonrası diğer yılın yılbaşı armağanı...
Kim ne derse desin bu yılbaşından itibaren kesinlikle, kesin ‘Hesap Yılları’ başlamıştır. Artık hesapların tetkiki kaç yılda biter bilinmez...
Bilinen zor bela geçen bir yıldan sonra yeni yılın zorun zoru geçeceği besbelli. O yüzden bu 'kesin hesap yılı'na, maddi manevi ciddi hazırlık şart...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.