TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

2 Mart 2022 Çarşamba

KUZEY CEPHESİNDE DEĞİŞEN BİR ŞEY...

 KUZEY CEPHESİNDE DEĞİŞEN BİR ŞEY...


Resmen yeryüzünde asrın felaketine yol açacak savaşa doğru komple ilerleniyor. Türlü savaş komploları ve felaket her milleti eşit derecede olmasa da illa ki farklı ölçeklerde etkileyecek. Etki tepki sarmalında yıllar yılı işleyen ve işletilen süreç hep aynı, sadece milletler farklı. Yani kuzey cephesinde de değişen hiç bir şey yok...


Belkide bile isteye uzlaşıya dönük fırsatlar bir bir tepiliyor ve lafta fakru zaruretten, hemen savaş fitili ateşleniyor. Kendi sınırları içinde kalma veya kalmama koşuluna gönüllü bağlanılıyor. Elbette bu hasımane bağımlılığın sonucu felaket, yıkım ve hüsran olacak. Yani bu kez de ayni terane, ne yazık ki kuzey hattı cephelerinde de hep ayni şey. Açıktan açığa sıcak savaş, resmen felaket... 


Tamam "Felaketler insanları zeki, milletleri daima azimli kılar ve yeni hamlelere sevk eder." ama bu kez egemenlerden tam tamına sahnelenen hinlik versiyonu. Ancak milletler topluluğu, kuzey atlantik paktı ve ekonomik birlikleri bu savaşla birlikte tam köşeye sıkıştı. O yüzden tamamen çıkar odaklı davranıp, resmen savaş çığırtkanlığı dereceli uydurma taktiklerle yönlendirdikleri artizleri yapayalnız koydular. Bir anda oyun bozuldu ve herkes kendi başının derdine düştü. Bu düşüş bir toplanma, toparlanma ve birleşme getirir mi? Şimdilik çok zor. Kuzeyden diğer tüm yönlere değişkenliği ise zaman gösterecek... 


Görünen o ki çok yakın zamanda savaşçıl felaketin, ne gibi sonuçlar doğuracağı bir güzel anlaşılacak. Şimdiden işin sonu belli çünkü savaşı durdurmaya dönük kontur hamleler pek yapılamayacak gibi görünüyor. Yani girişilen bu savaş, kime ne zafer kazandırırsa kazandırsın o zafer kesinlikle süreklilik kazanmayacak gibi. Yeryüzünün tamamına olumlu sonuçlar getirmeyeceği de çok açık... 


Buna sebep en baştaki gizli destek şartı, dayanışma şartı, paylaşım şartı, ekonomik yardımlaşma şartı, savaş ortaklığı, sen başla biz bitiririz aklından çark ediş. Verilen sözler çoktan unutuldu bile. Hal böyle olunca büyük abi küçük kardeşini aşk ile şamarlıyor. Sonrası muamma, çok iyi hazırlandığı besbelli taraf her yere rahatça girer, kolay taşınır, dört bir tarafı zapteder, çıkarına gelirse de çıkar...


İsterse çakılı kalır çünkü kuzeyde doğabilecek savaşı çıkarına gören diğer milletler, tek taraflı sürdürülen hatta yeryüzünü büyük felakete sürükleyecek bu savaşı başlattı ve sadece izliyor. Açıkçası medeni dünya, "Medeni olmayan milletler, medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkum..." vecizini haklı çıkaracak kıpırdanışı yeryüzünden esirgiyor. Bu yüzden gittikçe uzak yakın topyekun bu felaketten kurtulmak zorlaşacak...


Eğer kuzey hattında ilerleyişin ve  tam teçhizat çarpışmaların, savaşla tanışanlara acı vermekten başka bir işe yaramadığı, kuzey cephesinde değişen bir şey olmadığı görülmez ise sonrasının tahlili iyice zorlaşır. Sol tahlilde malum ve vahim vakaya evrensel açıdan ve akılcıl bakılmazsa gerisingeri tahliye de çok uzun sürer. Bu sürgün kesinlikle akla gelmez bambaşka felaketleri de tetikler...


Peki açılacak yaraları sarabilecek, birlik beraberlik, birliktelik bütünlük önerebilecek, barışı dayatacak sağlam bir otorite var mı? Yok. Belki de kuzey hattında cereyan eden bu savaş bu muallak yeryüzü tekdüzeliğini ortadan kaldıracak. Ardısıra savaşçıl felaketlerle palazlanan toplumsal, ekonomik ve politik fenalıkların ve yönetsel

beceriksizlerin sonu gelebilir. Milletler, böyle tek kutuplu gidilirse tamamen tehlike içinde oldukları acı gerçeğine uyanırlar. Uyanış

asrın felaketine dönüşebilecek, dayatılan her savaşa karşı aynı istikamette birleşimi gwtirebilir. Yani barışçıl yeryüzü için eylem birliği, büyük ortaklık, çift kutuplu dünya kurulabilir. Yeter ki şimal yıldızı parlasın ve  yeryüzünün bütün cephelerinde değişen bir şeyler olsun...


Şimdilik kuzey hattı cephelerinde değişen bir şeyler yok gibi ama neden olmasın?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...