TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

16 Haziran 2022 Perşembe

ZAMAN MAKİNASI, YALAN DÜNYASI...

 ZAMAN MAKİNASI, YALAN DÜNYASI...


Zaman bağımsız işleyişli otomatik bir makinadır. Geniş makina parkurunda mutlak ve değişmez zaman yoktur. Yani zaman mutlaktır ama kolaylıkla değişebilir, değişkendir. Mutlak ve değişmez olan uzaydır...


Bu sistematikte ışıktan hızlı hareket edebilen bir nesne var edildiğinde zaman tersine gidebilir. İleri geri varyasyonlarla, tarih tersine akabilir ve yeniden yazılabilir. Böylece milyarlarca yılın yalan makinası işlevsizleşir. Çünkü madde dünyası bağlantısız geçmişten geleceğe akıp giden bir keskinliktir. Bu keskin rotada zamanı sorgulamadan ve sorgulanmadan geçen her an hayatı yaşanmaz kılar. Hayat yaşanmaya değmez hale dönüşür. Döngü boş olur. Haliyle yalan makinasından medet umulur. 


Oysa zaman makinası sayesindeki zaman kırılması ileriye ve geriye doğru cam kırıkları arar. Yani zaman iki ileri bir geri ritmde oldukça eskir. Eskiyen zaman veya yeni zaman uzayla iç içedir. Bunlar birbirinden ayrı düşünülemeyecek bir bütündür ve tektir. Tekamül birbiriyle ilintilidir ve çok boyutlu devamlılığı var eder. 


Böylesine girift ve sürekli evrilen varlık düzeninde her zaman, zamanın bir başlangıcı sözkonusudur. Diğer yandan kendi zamanının öncesinde, başlangıcın ötesinde de zaman vardır. Yani zaman, zamanın ötesini de yakalar ve tutar. Tutkuyla oraya da ulaşır ve gelişen hayata bulaşır. Zaman elbette belirsiz ve imkansız görülen bir muammadır. Ancak belirsizlikler de ölçülebilir. Öyle ki zaman sentez ve bilimsel saptamalarla ölçümlenebilir bir değerdir.


Ölçümlerle beliren zaman son sınırdır, kırmızı çizgidir. Sona veya sonsuza erişim imkansız görülse de, yolculuk edilen zamanla veya zamanda yolculukla imkan dahiline çekilebilir. Öyleyse her şey salt zamana bağlıdır. Öteye gidilemez görünse öyle zannedilse de gün olur gidilebilir. Eğer gidilebilirse yalan makinası yanar, gerçekliğin zamanı yeniden başlar.


O zaman bilimsel gerçekliğin öngörü ve önermelerine hiç gerek kalmaz. Gereken sadece bir zaman makinasıdır. Otantik yöntemler aramaya, aradığını bulamayıp gösterişli göndermelere de gerek kalmaz. Çünkü yalanlanan veya tapınılan ne varsa bizzat görülür ve bilinir... 


Yerçekimi de bu kusursuz devinimin bir parçasıdır. Yerçekimi uzay kuyularının sınırları içindeki en değişmez kuvvettir. Bu derin kuvvet, etrafındaki zamanı durdurur ve madde ışık ne varsa yalar yutar, işleyişi dondurur. Bu anafordan kaçış tamamen imkânsızdır. 


İşte o duru ve durgun zaman bağlamında hiçbir şey yoktur. Evren dahi yoktur, sadece varlık vardır. Zaten yokluk, evrensel bir olgu değildir. Asla boşluk diye de bir şey yoktur, boş farz edilen de tamamen doludur. Ve bu dolgu varsayımı anlık değişme alanlarıdır. 


İşte o değişim bir biçimiyle yakalandığında, zaman yolculukları başlar. Buradaki tek bilinirlik, kütlesi sıfır olan maddesel parçacık sonsuza erişim uzaklığına veya yakınlığına sahiptir bilgisidir. Bu bilgi zamanda yolculuğa yeter de artar. 


Diğer yandan bütün evren sürekli hareket halindedir. Böylece zaman ritmik bir makina gibi işler. Yani yoktan hiçbir şey ortaya çıkmayacağına göre, var olan da yok olmayacağına göre, devamlı diğerine dönüşen bir sistematik söz konusudur. Ayrıca maddenin sürekli hareket halinde oluşu, yerçekimini önemli hale getirir ve yerçekimi uzay zaman geometrisini yaratır. Bu geometrik düşünce doğrultusunda yetkinleşmeyle paralel dünyaları da, iç içe geçmiş yuvarlanmış evrenleri de dolaşmak mümkün olur.


Yani zamanı kavrayan bilinçle donanımlı ve dolaylı yüzleşme  belli bir zaman diliminde mutlaka gerçekleşecektir. Bu yüzleşme insanlara çok farklı düşünsel doneler sunacaktır. Bir şekilde ulaşılan mekanik gerçeklik, paralel evrenlerle kıvamlı dengeler kurulmasını veya zaman kırılmasını getirecektir. Genleşen zaman hem yaşam, hem ölüm, hem de çok evrenli zaman geçişleriyle ölümsüzlüğü sunabilecektir. 


Yalan dünyasını yaşarken zamanı değiştirenler veya makina hızıyla mutlak zamanı yakalayanlar, zamanın başlangıcında ve başlangıç ötesinde neler olduğunu bir gün mutlaka görecek... 


Zamanın uzun tarihine düşülecek dipnot ise kısacık tek cümle; Görmek, bilgiye erişmenin temelidir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...