CAN İLE CANAN MİRAC
Ömür çehreli çırpınış misliyle mirac
can ağızda canan yürekte.
Bembeyaz kumaşa sarılmadan
hayat perdesine sessiz sedasız veda.
Kendi halindeyken herşey
yıkıcı koordinatlar yalınkılıç ufka seyirtir
Kadraja ağlayarak girenler üflenen nefes çekilene dek
ucu bucağına denklenir.
Naralar duyulmaz nidalar durulmaz
çok kullanılır beylik laflar mekansızlığa gömülü.
Büyük günahlar misliyle not edilir
ve ağıtlar ahlar vahlar...
Duyulur duyulmaz fısıltılar
sonsuza dek sus telkini.
Her şey koca yalan
buz tutmuş gözlerde göç kesin.
Can yola çıkmaya hazır
ecel perisiyle buluşma vakti
Cananı kader değil keder vurur.
Mahşer kör bıçak gibi göğse
saplanır
göksel anlaşma cananla asri bütünleşme...
Manevi boşluklara tanrısal buyruk
hiçten gelinir hiçe dönülür.
Günahsızlar kalabalığı mahsur mahur
ya körü körüne ölmek nedir.
Hava kararır kan kusar toprak
sürülen tarlalar süren davalar
düşler hayaller kalır beton mezara.
Ölen ile öldüren birbirine not edilir.
Türküler söyleyerek
zalime söylenerek gitmek varken
malesef böyle boynu bükük gidilir.
Kristal gökkubbeye acılar dağılır
Can uçar melek yazı sonsuza kalır
Canan güneş tenli düşen yaprak
mirac maddi manevi üşür…
Dürüst bilinç nerede
evrenin kaçıncı katında erişilesi arzu
tanrısal tecelli ilahi teselli hangi gönülde cihan güneşi. Bilinmeze yolculuktur kapıyı çalan
canından can bir yıldızdır kayan...
Yer gök bir günde bir anda alçalır
yolculuk derin uykuda başlar.
Yer gürülder gök yarılır
her şey buharlaşır.
Tepsiye dizilir kor demir
kör duvar başuca mermer nişan.
Can gök Canan gökkuşağı
kara kaplı yeryüzünde açılır…
Varlık nedeni göçük öyküsü
Adası edası yangısı yankısı
gökyüzüne otağlar kurmak.
Yerle göğün birleştiği yerde yoksulluk
Öykünün özü gözü yılgınlık.
Derdo bembeyaz kumaşa sarılmadan
can ile canan aynı makama mirac…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.