UYGUN ZAMAN TANIMLANMIŞ GÖREV...
Siyaset hiç de kolay uğraşı değil. Siyasetin genel geçer kurallarının yanı sıra siyasinin günahları var, gölgesini takip eden geçmişi var, yalnızlığı yanılgısı var, yapılan lafıgüzaflar gaflar var, aldanması aldatması var, doğrusu yanlışı var, sarayı koltuğu var, ölmeden ölmek var, ölümü var. Artı siyaset mezarlığı var...
Dün akşamdan sonra Habla artık siyasi mefta. Meftunu olanlar bu tanımlamaya çok kızabilirler ama maalesef gerçek bu. Evet siyaset zor zanaat. Öyle tabansız zorlamalar ve dayanaksız dayatmalarla olacak iş değil. Pazarlık siyasetinin işlemediği bir kez daha açıkça görüldü...
Bu son, Habla ile ilgili seçim sonrasına dek hatta milletvekili listelerine abartıyla müdahil olsa bile kata hakkında kalem oynatmayacağız. Çünkü kurduğu oyun en başta ters tepti. Gerisingeri adım attı tepetaklak oldu. Yok öyle değil böyle diyenler çıkacak elbette. Bu çıkarsamacılar Saadet önündeki aday sunumunda Habla'nın yüz ifadesine baksınlar bir kez daha. Yorgunluktandır bahanesine sığınanlar da olabilir. Ama açıklama öncesi ve sonrası soğukta açbilaç umutla bekleşen halkı veya Bay Kemalci çoğunluğu usulen selamlamaktan bile imtina etmesi neye bağlanmalı. Bağlasan durmaz tavrı ve göz teması yakalamak için sağa sola atılan boş ve donuk bakışlar niye. Niyesi nedeni belli masadaki yenilgi. Kuşatmacı önerilerin kaale alınmaması. Saatlerce dayatsa da çabasının boşa gittiği...
Bay Kemal'in adaylık konuşmasında onbir maddelik diye değindiği ama aslı oniki olan mutabakatta gizli kıyasıya çatışmanın yaşandığı. Sanki masaya dönme tesellisi olarak veya ayıp olmasın manasına, hatıra binaen son madde olarak onikinci maddenin eklendiği çok bariz. Bari masanın çok önceden uzlaştığı belli onbir maddeye onikinciyi ekletmek için bunca itiraz etmeyip Bay Kemal'e iki belediye başkanını siyasi marifetmiş gibi sunmasaydı...
Zehir zemberek ve nezaket ölçülerini aşarak sundu da noldu, resmen Bay Kemal'i güçlendirdi, kendini bitirdi. Partisini bitirmeye de ramak kaldı. Gerçekle yüzleşince lütfetti geldi. Bay Kemal siyasi bataktan onu yine kurtardı. Şimdi partisinde arkasını döndükleriyle arayı nasıl düzeltecek o da kendisinin bileceği iş. Ama milletin günlerini çaldı, az kalsın umutlarını bitiriyordu. Geçen zamana yazık çünkü onikinci madde çok açık; "İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları Sayın Cumhurbaşkanının uygun gördüğü zamanda ve tanımlanmış görevlerle Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak atanacaklardır."
Peki Bay Kemal ilanihaye bu atamayı uygun görmezse Habla, ne haklasından vazgeçtik yine mi yaygara koparacak. İşte salt bu nedenlerle kendisinden razı olmayanların çoğaldığını bilmesi gerekir. Rıza gösterir gibi davranıyorsak kırk yıllık partili olma kazanımı siyasi terbiyemizden. Ayrıca siyasi etik gereği masadan kopuş konuşmasında nasıl feveran ettiyse, sözde masaya dönüş esnasında da milletten özür dilemesi gerekirdi. Uygun zamandı tabi millet de kim oluyormuş demiyorsa eğer...
Siyaset zor uğraşı gerçekten. Sırf milletin ikbali için seçim sonrasına bırakacağız bütün eleştirilerimizi. Sarfetmeyeceğiz şimdilik susacağız, hakkımızın saklı kalması koşuluyla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.