DALGALAR DALGALANMALAR...
Mozaik taşlara çarptı tatminsiz dalgalar
yere eğilen bakışların dalgın
yarı çılgınlık izi dudağından sarkan.
Tahminen gözlerini diktiğin mavi canavar suçlu
dehşet çıkmazında sorgulanan uşak suçsuz.
İstem dışı aklını sevdiğime yuvarlanmalar
durduraksız kısa dalga motifli dalgalanmalar.
Mozaik taşlar mostralık dalgalardan ayrıldı...
Müzelik öpüşler omuzlardan aşağı kaydı
gömleğin üstünden ısırıldı haz gülleri
eller sürülmeden kara taşlara
soğuk mozaik taşlara çarptı hazan hüzün.
Gerilen bedeni dinledi deliren ruhlar
ne korkular gördü dev aşklar.
Derdi aşk olanlar dalga boyunu kolay aştı
cömert vaatler deşti kutsal yazıtları.
Nameleri ninniledi sarı zarflar
öfkeli kasırgaya sıvandı mermer sütunlar.
Şamdanların ışıltısında vahşi sesler
karlı kararlı karardı gözler aşka biçarelik tatminsiz dağları aştı...
Fitili bitik döngüde bildik dalgalanmalar
hücre hapsine dönüştü ağır cezalar.
Dalgaların boyu bir parmak kısaldığında
kendi kendine saydırmalar
ışığı söndürmeden gel filizim filintam.
Sevabına giriver gizlice tek kişilik hücreme
son kez sarılayım gül cemaline.
Aşk desenli pikeye sar mahkumluğumu
dipte bir serinlik değme aklıma
üşümedim ben üzülme sen aldırma...
Yaka fotoğrafım renkli fotokopide çoğaltılmış
tıpkısının aynına içini döktükce zaman
çağlar boyu fikri bitik dalgalanmalar.
Serbestsin bu gece gelişi ömre bedelim
gidişi kalışı dünyama özel güzelim
günahına amadeyim soğuk gecelerde...
Gölgeler albeyaz giysili süzülüyor ranzama
koridorlarda siliciler tarifsiz dalgın.
Kelepçeleri dargın duvara çarptı kelepirciler
dalga boyu tarih boyu aynı salgın
sensizliğe mahkumluğun uzadı boyu.
Derdo çok uzak evrenlerde
özgürlüğe adanmalar özgür dalgalanmalar
mermer sütunlar çöktü yarınlara
mozaik taşlar eridi..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.