ÇEK URGANI VER ADI
Atlantik’ten And dağlarına
insanlığı deneme ısrarı
operasyonlarla sınır ötesi örselenme duvarı.
Minik serçeler yarışır masmavi bulutlarla
karacalı matem doğasında
kurşunlar kurşunlarla.
Mermiler madem tanıdık bulur zengin çehresini
çileli şahin yürekler isyanlarda.
Diller sürçer güller yanar
bir demet akıl meçhule kayar.
Kütüksüz kimliğinde "gelişigüzel dolaşır" yazar
bir nüshasında ansızın gelişiveren dostluklar.
Devrim düşüne kurban arşivlerde sıra dağlar
"Nurhak sana güneş doğmaz" diye ağlar...
Daha dün gördüm gibi aslını
düzlenmiş künyesinde Everest kazılı.
Somut cümleler günlüklere sızmış mertçe
günü birlik keşifler insanca izli imalı.
Hümanist imzalı hayatı
Hipokrat yeminli devrimci demokrat.
Başı enfes fırtınalı komüncü
asla ölmez canlı efsane bebek yüzlü.
Deniz altında inci mercan yakın çekim
batık sevdalar ballı katmerli...
Boğulmak da var esrarengiz tufan kovalanırken
hava kararınca tutuklanmak
ve de kıyısından kızarınca umman asılmak.
Balık pazarında mavi buhran kayıntısı
kayınların arasında yalnızlık yangısı.
Kırmızıya para basar paralı kuklalar
kusur kasrında mızıklanarak.
Soru sürgün parolası manolya kokteyli
purosu pasaportu yaldızlı
gerilla kepi al yıldızlı altın külçeli...
Bir yıldız kaydı Atlantik’ ten And dağlarına
and içtim ama dilek tutamadım.
Gülerken ağladım ağlarken gülemedim
Hey güzel dost
“…Gelirsin bahar güneşiyle
tutuşturduğun meltemle.
Gelirsin bayrağımızı dikmeye
ve bir ışık gülüşünde…”
dünümde düşümde düşerken yaprak beklerim.
Derdo Atlantik’ten And dağlarına
Çektim urganı verdim adımı sanımı yollara
sonsuza kadar kumandan Ernesto dost…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.