METEOR DALGASI

 METEOR DALGASI

Meteor yağmurunun adayı vurduğu gece

el heykelini kavuran o saydam gerginlikte

iki elinle saklayamadığın göğüslerin sızlayacak.

Yakamozlar yakacak anılarını

meme uçlarında damlayacak melek dinginliği.

Bir başka zaman kipli melek avuçlayacak benliğini

minnacık elleriyle şebnemleri dirleyecek.

Duru kan beyine beynine sıçradığında

göbek çukurundan yukarı salınacak pertev

menekşe gözlerinde donacak yeşil yol.

Hafif eğik ağzına dolacak

burnundaki hızmadan kayan yıldızlar.

Arı dille şiirsinin derinliğine denklenecek

kulağa küpe olası kan kırmızı günler...

Gezegenler arası başıboş dolanımlarda

aykırı literatürün tek tümcesiyle

tüm ayrıntıların ayırdına varacaksın.

Tek gerçeklik giderayak üzerine titrediğin gençliğin

meteorite passes through the atmosphere.

Meteor şovuyla ölümsüz doğaya doğacağın gün

övünülen doğurganlığın bittiğini göreceksin.

Doğrusun baştan sona haklı kuru yaprak

sarılacağın salt kırık dökük anılar...

Göktaşı sürüsü süpürürken savurgan zihni

ziynet saplantıların ötesinde tek parça kalmak.

İşte sen o parçaya aitsin

aidiyet hissiyle kainatı tümden varedensin.

Bırak dişil alevin denize nazır salınsın

eril meteor akışına nazire yapsın çıplaklığın.

Özünde ölüm gezinirken elinde şeffaf iki kelime kalsın kullanışlı

bir türlü 'seni seviyorum' diyemeyişin...

Meteor yağmurlarını içecek kırmızı melekler

iki elinle saklayamadığın diribaş göğüslerinden.

Bu gece dinginliğini emecek geveze yıllar

dolgun memelerini avuçlayacak minnacık eller.

Isı ve minnet duyarlığında  dünyaya doyacaksın

bedenini saracak sarı yapraklı serinlik.

Yıldızlarla sevişmelere ilk kez dayanamayacaksın

en muazzam manzumeyi şemsiye olacaksın.

Seni sonsuzluğa saklayacak gözünün nuru

gizden tılsımdan arınacaksın.

Artemis tapınağına kurulup

aşkın pirler pirine kanatlanacaksın.

Güvercinli ada açıklarında göktaşı yalımı altında

boşa içerleme hallerini asla unutmayacaksın...

Ziynetin özlemle döküldüğü karşı yakaları

elbette evvel ahir el heykelli adayı

meteor dalgası vurdu gece yarısı.

Yakamozları uzayan deniz kıyısında bekliyor

iki dünyalığı da elinden alınmış

perseid presleyecek iki yıldız avcısı.

Diğer yanda fantastikal kumsal kumruları

biri iki eliyle saklayamadığı göğüsleri sızlayan

diğeri iki eli koynunda yüreği sızlayan.

Derdo meteor sağanağı akışkanlığında

kara gecenin aklına doğmayı bekliyorlar...