TEKRARI YOK ANILAR
Tekrarı zor tekrarlar garibi
tekrarı yok anılar galibiyim.
Dünü yineleme nankörlüğü başıma dert
semt semt ayağıma dolanıyor bu kent.
Eflatuni bir akşam alacasında
aklımı dağlıyor el heykelli bu ada...
Adalızade tavrıyla adam sende deyip
tekrarlara aldırmamak vardı ya şimdi
gereğinden fazla söz karışıyor havaya
düşündüğümden çok fazla sözlü tekrar bedavaya.
Bir dahası yok tekçe öyle bir kayboluş ki
arayışın özü kavrayışın gözü göz göz patlamış
tekrarı zor tekrarlar bir garip bencileyin...
Adalının mezar taşında aşkın silik resmi
iki genç tutar portreiti kortejin başında
tekraren çat kapı savrulur düne resmiyet.
Rüzgarı koynunda taşıyanlar sonsuza uçar
zehrin zerresi çamların başını döndürür.
Tekrar tekrar üşür aklım
kurur her iki yanım sol elim hiç durmadan.
Artık kanatlansan ne yazar soyut dengeye
kenetlensen ne yazar somut döngüye...
Eflatuni bir akşam alacasında
tekrarı yok kıble esiyor soğuk soğuk.
Yarınlar ve yarım bırakışlar soğuyacak
sis perdesinin ardında.
Yitti yiter suçlu bakışlar
inecek yere
hüzün yeli yorgun yüreğe hapsolunca
tekrarı zor zorbalık tekrar tekrar...
Tekrarı zor tekrarlar garantörlüğünde
gençlik geçtikten epeyce sonra
anlamaya başladım desen ne yazar
demesen neye yarar divane gönül yazar.
Yenide yeni azgın duygulara akıl şaşar
yen kırılır kol içinde kalır masalı tekrar
aşıklar mezarlığı dünü bu günmüş gibi yaşar.
Derdo yaşar ne yaşar ne yaşamaz
sırf bugünün tekrarlanamadığına takar.
Dünü yineleme nankörlerine inat
tekrarı zor tekrarlar garibi
tekrarı yok anılar ganisi yanar.
Semt semt ayağa kalkıyor bu kent
eflatuni bir akşam alacasında...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.