Ortadoğu’da patlayan savaşa, savaş üçlememin ikinci ayağında 'yapay' yakıştırmasını yeğliyorum. Suni sözcüğüyle barış sözcülüğü yapmak istiyorum. Evet apaçık suni çünkü on yıllardır suni savaş platosundan karşılıklı koparılan kırık dökük kökten dinci hayaller ve haksız yayılmacılıkla çölde yaratılan harikalar diyarı zamanla çölleşecekti. Çölleşti de. Ayrıyeten anti entegrasyon kamplarında yıllarca balta girmemiş anılar, militarist pervasızlıkla keskin çağlayan misali doğrandı. Öyle ki on yıllar evvel özgürlük adına Filistin mülteci kaplarında Deniz ve arkadaşlarının Gezmiş’liği bile az konuşulmadı. Hatta belgelerle kanıtlandı. Konuyu kanırtmaya hiç gerek yok, Kenan’da doğanın rengi ve çöl kumları bir gün kızaracaktı. Kızardı da. Her fırsatta sözde din bağlaçlı sağa sola avuç avuç saçılan mermiler, lafta güvenlik için rampalanan füzeler, söz meclisten dışarı özgürlük ve barış adına sallanan roketler soğuk savaşı kızıştırdı. Ortam kızıştı. İnsanlık dip yaptı, sömürü ve eziklik pik yaptı. Ve suni sıcak savaş ansızın hortladı. Hortlatıldı...
Ortadoğu’da bir kez daha suni savaş rüzgarları esiyor. Gazze ve Batı Şeria üzerinden İsrail ile Arap kapışması hedefleniyor. Cereyan tüm coğrafyayı kapsar mı sanki toptan kapsamaz. Bir süre tabancalar patlar, bombalar sallanır, füzeler atılır, tanklar yürür, kentgerilla savaşı sürer, binalar yıkılır, kara bulutlar çöker, siviller vurulur, çoluk çocuk ölür, güneş söner. Belki komşu ülkelerden düşmeyenlere yerden havadan tipik saldırılar olur. Dört beş milyon Filistinli ya çevre ülkelere paslanır veya olduğu yerde asimilasyon dozajı artırılır, isyancı yapılar ve eylemler şiddetle bastırılır. Sonuçta bu suni savaştan medet umanlar arzuladığını elde eder ve paslı çark durur…
Büyük sermayenin tekerine çomak sokanlar, yıllardır tahtırevana kurulmuşlar, kurumları zor zanaat taşınanlar, bu suni savaşta ipeği delen bir titreşimle sarsılır ve tarihin kalıntılarında boğulurlar. Aksi istikamete yönlenen adımlar ise ad nam kaymasını kayda geçirir. Ve birdenbire kristal tabutlar resmiyette öne çıkar. Nihayet, endişeleri gideren gri beyaz kıyafetler giyilir. Hakiler güncellenir. Dev aynasında silik cüceler belirir. Cenaze alayları oylanır, ezilmiş halklar boylanır, mehtabı giyinmiş çöl geceleri boyunca bölge halkları darlanır. Savaş kirlidir kini kiri her yere ulaşır. Tertemiz tenler kirlenir. Suni savaş eğer egemen güçlerce istenirse bölge ülkelerine bulaştırılır…
Zehirli sarmaşık gibi hayatı saran ve boğan, zembereğinden boşanan Siyonist koketlik ve bir roketlik Hamasist niyet serin öpücüklerle geceyi sardıç. Çoluk çocuk eşik dışarı hayata terfi ettirildi. Gerginliğin keyfini sürmek mertebesine erişkinlik daha nerelere vardırılır ucuzcu siyasa senaristlerinin işi. Bu ölmeyi ve öldükten sonrayı hiç umursamayan savaş simsarlarına, bölmeyi ve bölünmeleri mükafat gibi sunan bir suni savaş pratiğidir...
İşte o yüzden rampalar etrafında dört döner, füzeler sırayla sallanır, roketler ateşlenir, uzun menzilli toplar patlar, insanlık ölür, sis vurur ve yerde gökte yıldızlar kayar...
Kaotik kamplar kafadan kavrulurken donmak, cehennem ateşi korunaklı pencereleri döverken susmak hep bilindik sonu hazırlar. Suni savaş platosundan fışkıran sinsi planlar çöl ayazında kum fırtınasına karışır. Ve hızla kararır yeşil zümrüt, kararır altın sarısı diyar. Mukaddes topraklarda ve civar ellerde suni savaş yankısı duyulur. Kulakları sağırlaştıran ekosu ölümcül felaketin habercisidir…
Tumturaklı istihbarat teşkilatı ve teşkilat kafadarları cılız saldırıları hissedemeyecek denli dip yapmış gibi yapıldı. Hemen acilen kör kuyu diplerini taramak dahil keskin cüretle cümle halkı pırasa gibi taramalar Gazze sahiline yığıldı. Şeria dahil iç duvarları kaldıran eksik cibilliyetle istilacılar özerk bölgelere havalandı. Elbette nerede sahnelendiğinin pek önemi olmayan herkesçe yaşanmış ve tıpatıp bilindik senaryo. Oysa topu, delik deşik olmayı bizzat hak eden aynı kâseden beslenmişliğin suni ürünü. İltihabı irini unutanlara ve uğursuzluğu yeğleyenlere özgü suni cinnet bu yüzden. Bu yüzden yarınlarda savaş suçlusu olmaya resmi aday resmen cinayet gibi suni savaş yeltenmesi. Zaten dinbaz asası dokunduğu yeri çölleştiren, insani değerleri yok eden, çoluk çocuk katleden obur obje. Sonuç itibariyle yitirilen onca şey karşılığı yeşil cennet vaadi. Hemen hepsi, Israil’i Filistin’i ta Abraham soyundan kalma suni savaş yüzsüzlüğüne suni zemin...
Suni savaş platosundan sızan yalancı ve sahte ışıklar altında iki üç semavi dini de çiğneyen, sırf gelenek ezberlemişlikten kaynaklı çöl safariliği. Kutsal kitaplarda yeri olan mahva sebep antik miras. Sıcağı sıcağına saplanılan bu suni savaş festivali, abluka ve taarruzlarla başka hangi mecralara sıçratılacak, büyük projenin gizli ve sinsi bablarında incelikle yazılı belkide. Tezgahlanan bu suni savaş gübür günlerin gümbürtüsünü yakınlaştıran, kitlesel imhayı, kahrı ve yokoluşu canlandıran kanlı kibir örtüsü. Toprağa karışan kutsal kötülüğün kıpırtısı. Binlerce yıllık zion zilleti merkezinde zionism ve philistinism kapışması ve çatışması. Arap kavminde ise tahta bacaklı maymun körlüğü, sultan sağırlığı ve dinsiz dilsizliği. Siyonistlerde ise malum göksel Kudüs aşkı…
Dünyayı kasıp kavuracağı belirsiz, ateş olsa Ortadoğu kadar yer yakar savaşın özü suni ve saçma. Savaşgiller çift çubuk aynı bambu kamıştan, dinsel kronolojiye göre Abraham’ın cariye sapmasından. Binlerce yıl öz şaşırtan, göz kamaştıran seyyahı seyyare anılar ve şuh yalanlara kanıştan. Sorgulamasız inanıştan. Kenan topraklarına kene gibi yapışan Ahmed’in yerine Malaki’yi montajlayan mantaliteden. Binlerce yıldır mantığını işletemeyen kanına Girit bulaşmış Egeli Palestinian gerçeğinden. Yani ağır işleyen akılda doğrandıkça doğallaşıyor dini tarih. Eksik akılla doğaçlanıyor dinler tarihi. Sonuç ezeli ve ebedi düşmanlık tohumu. Programlı düşmanlıkla doğanın nesli ve toprağın nefesi din iman çerçevesinde tükeniyor. Tüketiliyor…
Ortadoğu’daki suni savaş tezgâhı anında piyasaları vurdu. Suni savaşa vekaleten dahil olacaklar ve büyük çıkar ittifakları vurgunu daha nereye kadar taşır orası muamma. Ama aynı meşrepten üvey kardeşler belli ki, dünyaya kendince ayar çektiklerini sanarak birbirini bir süre boğazlayacaklar. Kök bir din iki bu suni düşmanlık ilelebet tükenmeyecek, bu suni savaş orta doğudaki savaşların sonuncusu da olmayacak. Durum bu denli barizken yine de banane diyemiyor aklı mantığı önceleyenler. Evet dinli dinsiz tüm dünya günahkâr, salt çocuklar masum…
İşte o yüzden kutsal kitapların başaramadığı bir kez olsun başarılmalı. Çünkü silahlar patlar patlamaz füze rampaları tek hedefe döner, dönülen hedeften roketler karşı tarafa ateşlenir, uzun menzilli toplar karşılıklı atılır, insanlık vurulur, barut dumanı boğar geceyi gündüzü. Gökyüzü yere iner, yeryüzü göğü kırmızıya boyar. Oysa suni din savaşlarını programlayan egemen güç odaklarıyla, suni savaş platoları paketlenmelidir sonsuza. Bir daha geri dönmemecesine. Aksi halde daha çok, çok çocuk gömülür toprağa, kefensiz duasız. İlerisi gerisi teferruat...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.