SOSYAL DEMOKRAT SİYASETİN ALFABESİ VE CHP KURULTAYI...
İkinci yüzyılın ilk CHP kurultayında, yeni dönemin lideri ve lider kadroları üst başlığında seçilenler, mazbata sonrası umulan ve dilenen odur ki değişimi de dönüşümü de başarabilir. Başta bu kurultayın 1980 faşist darbesi sonrasında sıralanan olağan ve peşpeşe girişilen olağanüstülere benzemeyeceği inancı yüksekti. Ancak sonuçta büyük kurultayın doğru yapılanmayı, birikimli, donanımlı, deneyimli kadro seçimini ve nitelikli planlamayı gerçekleştirmediği iddiası ağır basıyor. Yani heyecanla savunulan evrensel sosyal demokrat siyasetin alfabesine uygun bir yönetsel mekanizma kurgusu gerçekleştirildiği pek söylenemez. Partinin özü gözü bu denli zayıf bir yönetsel yapıyı gerçekten hak edip etmediği de diğer bir ayrıntı. Geleceği kuracak nice politik kimlik siyaseten kamplaşan tarafların listesine giremediğinden delegelerce yine tırpanlandı. Yani umut olabilecek bir kurultay yine nicel üstünlük nitel yenilgi getirdi. Daha bu günden tartışılan bu eksik aksak tutum ileride facia sonuçlar doğurabilir. Özellikle yaklaşan yerel seçimde olası bir kaybın hemen peşine olağanüstü kongreler süreci başlayabilir...
Yıllar yılı her kurultayda doğru yönetemeyenlerin ve yönetemeyeceklerin yerli yersiz üst yönetimlere taşındığı eleştirileri yapıldı. Bunca eleştiriye ve keskin muhalefete karşın bir kez daha herkes kendi payına hak ettiğini değil karşılıklı bloklanmadan nasibini aldı. O yüzden partinin toparlanmasına katkı sağlasın diye belirlenen üst mekanizma katılımcılık, dayanışma, paylaşımcılık, barış ve kardeşlik çerçevesinde yeni siyasal fırsatlar yaratabilir mi endişesi akla takılan zorluk. Bekleyip görülecek demekle geçiştirilemeyecek olgu bu aslında. Sanki ele geçen bir fırsat daha hakkıyla değerlendirilemedi. Yılların tipik delegasyon alışkanlığından bu seferde vazgeçilmedi. Kafakolcu kısır yöntemler geri plana itilmedi. Tarihi bir seçim yaşandı evet ama partiyi düze çıkaracak bir üst yönetimin oluşturulamadığı da açık seçik ortada. Hele ki bu kurultayı Baba İnönü ile Ecevit yarışına benzetmek sosyal demokrat siyasetin alfabesini bilmemek demek. Alfabe niteliğinde kitapları yazıldı, kitabını yazdık edinilip okunabilir...
Cumhuriyetin ve cumhuriyeti kuran partinin ikinci yüzyılı kurultayına değişim öngörüsüyle hazırlanıldı. Kurultayın kendi özgür ve özgün kadrolarını arayıp bulup seçeceğine ilişkin süslü söylevler atıldı. Ancak kurultayın ve seçilenlerin arzulanan rüzgarı yaratmadığı gerçeğiyle yüzleşildi. Değişen ne dönüşen ne bağlamında yoğun eleştiriler hemen başladı. Sanki bu gidişle kara düzen devam edecek. Ya da statükocu siyasilerin güdümünde güncellenen, pek de yeni yüz barındırmayan kadrosal dönüşümün ömrünü de yerel seçim belirleyecek...
Kurultaya dışarıdan bakanlar veya partili olup gelişmeyi ciddiyetle izleyenler parti içi iktidarı alan yönetimlerin sorunların altında kalkacağı veya günden güne ağırlaşan yükü taşıyacağı ve kendi öyküsünü yazacağına bel bağlar. Bilinmeli ki yönetimler yöneticilik oynama yerleri değildir. Salt yarınların güvencesi ve laik demokratik cumhuriyetin emanetçisi ve bekçisi olunduğunu vurgulamak yetmez.
Ayrıca ideolojik eksiklikler ve kadrosal yetersizlik nedeniyle evrensel sosyal demokrat ilkelere uygun işleyen bir örgütsel ağ da kurulamaz. Değişmeyen dönüşen mevcut anlayışla dinamik yapı ve eylemsel ivme de yakalanamaz. Partinin umut olabilmesi bu taşra siyaseti mantığıyla tekler. Bildik mekanizma belde, ilçe, il ve genel yapılanma düzeyinde yeni siyaset yapma biçimleri üretemez...
Demokrasisi zedelenen ülkenin ikinci yüzyılında partiyi yönetme isteğini makul düzeyde tutamayanların, kollektifleşmeden ürkenlerin devrimci bir anlayışı egemen kılması da güçtür. Bu kurultayın büyümeye ve bütünleşmeye direnç katabilecek, aktif direniş gerçekleştirecek kadroları yönetsel yapıya eklemlemesi gerekirdi. Sanki olmadı. Özellikle son yıllarda piramidin tepesinden tabanına sirayet eden, düz siyaset yapma türevleriyle partinin iktidarı daha çok beklenir...
Bunca acı deneyime karşın bir kez daha kadroların tepeden tırnağa gözden geçirilmeden listelendiği ve işgüzarlıkla seçildiği bir kurultay yaşandı gibi. Duyarsızlara malzeme babında duyurulan; sosyaldemokrat siyasetin evrensel alfabesine uzak bir CHP büyük kurultayı daha bitti. Daha kurultay resmen tamamlanmadan 'sakın bir küçülme getirmesin' endişesi yaşanmaya başladı bile...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.