TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

18 Aralık 2023 Pazartesi

AYDINGER SİYASETİ VE SİYASETÇİLERİ



 AYDINGER SİYASETİ VE SİYASETÇİLERİ


On yıllarca köy, mahalle, belde, İlçe, il, büyük il, yurt sathında “ide ile değil, bi dene” mottosuyla palazlandırılan aydınger siyaseti ve aydınger siyasetçilerin önü açıldı. Büyük sermaye temsilcisi ve işbirlikçi aydınger siyasetçiler, yerelde genelde kopya siyasetin yerleştirilmesi için hatta millete faşizan baskı kurmak için alabildiğine egemenleştirildi. Yetinilmeyerek yeni dünya haritası çizimlerinin ve eş yükseltili reprodüksiyon haritaların yaygınlaştırılmasında kullanıldılar. Böylece kaygan yüzeye sahip siyaset arenasında, toplum mühendisliği ve gerici siyaset dizaynı mimarlığı kolaylaştırıldı. Daima basmakalıp sağ ve sığ politik anlayış kazandırıldı. Tüm katmanlar ve paydaşları ise en baştan kaybetti. Oysa reel siyaset “ide ile olur, bi dene ile, olmadı bi daha dene ile” olmaz…


Politikanın kaygan zemini, yarı saydam veya gölgeli, yerelde genelde kopya veya kopyacı temele oturtuldu. Hal böyle olunca paraya ve paralanmaya endeksli adaylaşma furyasında takdir alma, tercih edilme, listeye girme, yarışta psikolojik üstünlüğü ele geçirme, sayısal üstünlük kurma arayışları aydınger siyaseti daha da güncelledi. Yani zor oyunu bozar bağlamında, özgür siyaseti gereğince doğru sonuca ulaştıracak önseçim devamlı dışlandı. Hele her türlü seçim yaklaştığında aday adaylık cehennemine baş kaldıranların, siyasi cesaret gösterip adaylaşanların karşısına anında dar kadrocu aydınger zihniyet dikildi. Yani dur duraksız hakkı salt kendinde bulan aydınger siyasetçiler yüzünden nitel adaylaşmalar bir fırsatı yaratılıp engellendi.


Değişen dünyaya paralel ideolojik cepheler düştükçe, aydınger siyaset tüccarlığı ağır piyonları ileri sürdü. Haliyle her koşulda pazarlık zemini kolladı. Değme siyaset simyacılarına dönüşmüş aydınger siyaset planlayıcıları hemen klişe isimler üzerinde uzlaştı. Ve bu tekdüze anlayış tersyüz edilmediğinden nice seçim kaybedildi. Yalandan iyi niyetli görünen, daraldığında görkemli cellada dönüşebilen, dar çerçevede gözde büyütülen, özde değil sözde siyasete ve siyaset göçebelerine gün doğdu. Sonuçta “ide ile olmaz, bi dene ile, olmadı bi daha dene ile” olur aydınger siyaset tavrı, adaylaşma sürecini geriletti…


Aldatı menzilinde aldırmazlık arttıkça özellikle yakın gelecek için merkezde, merkez solda ve solun solunda tüm muhalif yapıları yok etme gayesi tescillendi. Milleti siyasete motive edebilmek daha da güçleşti. Muhalefetin öncü olduğu bir yönetsel yapıya ulaşım öngörü dahilinde kaldı. Total beklenti içten dışa yükselirken, adaylaşmalar topluma dizayn çeken aydınger siyasetçiler inisiyatifinde dıştan içe güdümlendi. Bu güdük yapıyla zinciri kırmak bir yana, mevcut yapılanmanın devamı arzusu pik yaptı. Eskiden kalma, taşralı siyaset yapma usulleri dip yaptı. Aydınger kağıdıyla kopyalanmış gibi belli yüzler adaylaştı. Affı zor aydınger siyaset yüzünden fikri hür vicdanı hür siyasiler ve prestij acayip derecede zedelendi. Yani siyasi ağırlığın gittikçe hafiflediğini içine sindirmiş aydınger siyasetçilerin yerelden genele temsili suni başarı sayıldı. Tüm bu nedenlerle yaklaşan yerel seçim, herkesin kendisine çeki düzen vermesi, kendini çek etmesini sağlayacak son fırsat görülmeli.


On yıllarca ülkeye zarar veren aydınger siyasetin ve aydınger siyasetçilerin organizmaya işleyen kurumsallığı kesip atılmalı. Aksi halde siyaseten bitme noktasına varış hızlanır.

İşte bu nedenlerle seçimde toplumu bir yerlere getirecek siyasal güçlerin, sorunların üstesinden gelebilecek kadroların tercihi için ön şart önseçim olmalıdır. Zaten aktif siyasi hayatlar aydıngere geçirilince hayal rüzgarına kapılmadan yol almak kolaylaşır. Burada esas olan muhalefetin yaşadığı siyasal karmaşadan bir an önce sıyrılmasıdır. Seçimlerden siyaseten dağılmadan, güçlenerek çıkmanın tek koşulu açık seçik bellidir. Yani aslolan yeni sanal safsata portreleri yaratmadan aydınger siyasetten ve siyasetçilerinin bitmez tülenmez gerginliğinden uzaklaşmaktır. Çünkü reel siyaset “ide ile olur" aydıngere kopyalanan "bi dene ile, olmadı bi daha dene” mottosuyla olmaz...


Milletin her seçimde öyle veya böyle denenmemişi deneme lüksü vardır. Ancak yaklaşan zorun da zoru bir seçim. Yani seçim o seçim değil.  Hatta " ne olursa olsun, madem bizim oğlan değil reis olmasın." idesizliğiyle aradan

sıyrılma manevraları hiç etik olmaz. İdesiz idealler dahi halkla böyle buluşturulmaz. Zaten aydınger siyaseti ve aydınger siyasetçilerden usandı bu millet. Millet mutlaka gereğini yapar, yapmalıdır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...