TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

7 Ağustos 2021 Cumartesi

YANGIN CEPHESİ GENİŞLEDİ...

YANGIN CEPHESİ GENİŞLEDİ...

Binbir nedenle mutasyona uğratılarak genişletilen yangın cephesi, insanlık adına, millet memleket adına kaçınılmaz sonu, sonun yaklaştığını kızıl elevlerle tescilledi. Maddi manevi muğlak işlere bulaşmalar ve permutasyonla yayılan yangın, ziftli zehri damarlara zerketti. Ve önlenemeyen ve de tedbiri geciktirilen her türlü faciada olduğu gibi, herkes kendi kaderini kendi yazar ve bizzat yaşar aczi belirginleşti. Hem de mutlaka can yakıcı bir bedelin olabileceğini hissettirerek... 


Her şeyi göze alarak yüzdürülen hayat gemisi, yangın sonrası hangi limana uğrarsa uğrasın, hangi haller denizinde yüzerse yüzsün, kızıl külleri beraberinde götürecek artık. Elbette geçmiş geçmişte kalır ama deniz bittiğinden, kızıl alevin izlerini yüzsüzlerin yüzüne yüzüne boşaltacak hayat. Öyle ki yüzlükten yüz hayat yaşansa, aynı yüzsüzlük bir daha yaşanmasın diye...


Arsızlığı yeğleyip,  ıssızlığa öykünerek ısmarlama hayat yaşayanlar, yangın dozunu artırdıkça ıskartaya çıktı. Hele her doğru saptamaya hiddetlenenler, bir müddet kıymet kaybına uğrarlar ama yanlışları kıyamete dek güncellenir. Hayatın cilvesidir, cinliboğazdan ıslıklarla geçerken yangınlara yakalanmak. Kül gübür zamanlarda aykırılığın ayıracını kitabın tam ortasına koymaktan çekinmeyenler gök yere vurduğunda, kızıl alevler göğü ıslattığında, üşümüş halden sıyrılır. Yanmak yerine, ölümcül vurgunlardan hiç sakınmadan körkara siyasetin hamasilerine, yeter yetmez atanlarına atarlanmak, hayatın cilasıdır... 


Cilalı yaklaşımlar yüzünden  varı yoğu yananlar, alevlerden nutku tutulanlar, tumturaklı suni yaklaşımları asla unutmaz. Zaten derdo nakaratıyla, kişilik sınırlarını ihlaller başlayınca, emanete ihanet eğilimi azınca azar azar sona yaklaşılır. Yangın pik yapar, Allahsızlık dip yapar. Pik dip keşmekeşinde iman tahtası da yanar ve din gereğidir bahsiyle emanete hıyanete uzanılır. Sonrası yandı gülüm kağıt helva...


Oysa yürekleri dağlayan derin anlam bellidir. Bir ortaçağ ezasının çağa izdüşümü, kızgın alevler ve mecburi tema. Tema temel değerleri eriten temaşada, sapkın temasa artık yeter faslıdır. Tamam haykırışıdır. Sonrası yolculara yol ayrımı ve yangınlarla dara düşen düzeneğin işleyip  işleyeceği de bu kadar kanaatidir. Buraya kadar iznidir. Öncelikli işleri sadece adam mimlemek olanların, işletsel bilinciyle ahval ve şerait tam da bu olur önermesidir.  


Yangından mal kaçırma dünyasını, gözüne mil çekilmişçesine görmeyenler

son günlerde sağa sola savrulan yangınla inceden çözüldü gibi. Çünkü çözümsüzlük kıskacında millet ve memleket. Bu hengamede binbir nedenle mutasyona uğrayan virüs de hepten unutuldu... 


Yangınlar çok can yaktı ama korona hattında değişen hiç bir şey yok. Bu gidişle o da daha çok can yakacak gibi. Yangın cephesi genişledikçe genişliyor. Memleket binbir nedenle yangın yeri...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...