ÖLÜM KALIM SAVAŞI
Hayat bazen zor geçen kirli paslı günleri, ölüm kalım savaşına endeksler. İşte o zaman görünen iki yüzü de keskinleşir yaslı şehrin. İster istemez siper kurulur, çanlar çaldıkça bozuk pusula parlatılır. Çünkü kor ateşe yakışan, ateşsiz silah ustalığıdır. Gerçeği küsküleyecek belgeler, kurtarılmış bölgeler ve kutsanan gölgeler ise çıplak kının içinde belde tutulur. Haliyle can tatlı, can pahallıdır. Can pazarında canan aşkına bıçak sırtı yaşanan hayat ise salt ölüm kalım savaşıdır...
Soğuk savaş sonrası etrafa yayılan bir damlacık umut varsa eğer kontrollü öfke nöbetleriyle gelişen, can bedenden çıkmayana dek unutulamaz asli meseleyi, toptan halletme faslına özlemdir. Dağların öteki yüzüne dağılan beter korku ise şehrin loş sokaklarına saklanmış kara boşluklardır. Boşlukları mutlaka ılımışık doldurur. Hele haince zülfiyare dokunanlara ise resmen töre işler. Hatta öyle bir işler ki; kıta, ülke, bölge, şehir, ilke asla tanımaz. Kaşla göz arası törenle ikiyi birler, biri dörde parçalar, hayatın gerçeklerine kılı kıpırdamayanlarla beraber zül cenahına Cenabı Hak'kın kanunlarını anımsatır. Zaten satır arasına koyulan korkak ve silik saklambaç oyuncularına denklenebilecek hayat, kuytuda karaltıda körebeye yakalanmayla neticelenir...
Yani sımsıcak ten, soğuk çeliğin keskin yüzüyle öpüşünce, suç ve ceza kapsamına giren ne varsa dört bir yana sıçrar. Tavında dövülmüş kor demir, kabuk bağlamış tüm yaraları yeniden dağlar. Ve şehirde tek bir yaprak kıpırtısız kalana dek ölüm kalım savaşı sürer ta ki can bedende soğumayana kadar. Sonuçta her gizem mutlaka çözülür ve kılıçtan keskin köprüde konukluk başlar. Bu sırat seyahati Kılıçlar Şahına ve ağır kalkanları yırtan Yatağan hamlesine selamı gerektirir. Elde olsun olmasın, el, bel, dil, din, iman çıkmazında bin yılların alın teri ve emeği tek hamleyle çalınınca, ömrün kalanı elbette toptan hakediş formatıdır. Bu formasyon bedduası bol dua gerektirir...
Hayat arenasında arsızlaşan akla hayale sığmaz ihanetçi hüner, ele avuca gelmez tuhaf komplocu tavır her koşulda aradan sıyrılmayı sağlasa da sadece toptan yok oluşu simgeler. Ve yol yordam tanımaz vakalar ardında kılcal izler bırakarak, nereye dokunursa oradan ölüm fışkırtır. Ve kara damgalı, ıslak imzalı yazgı kendiliğinden ama keskin cesaretle yazılır...
Ne yazık ölüm kalım savaşı bazen santimle canlı hayatın önüne geçer. Ve sanı kanı ile katmerlenen kirli paslı günler, günü geldiğinde bir güzel temizlenir...
Hayat işte tek gayesi temiz günler umuduyla yaşamak ve yaşlanmak...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.