TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

26 Eylül 2021 Pazar

HİLESİZ HURDASIZ HAYAT FELSEFESİ

 HİLESİZ HURDASIZ HAYAT FELSEFESİ       

 

Hilesiz hurdasız yaşamayı hayat felsefesi sayanların işi iyice zor. Çünkü yurtta ve dünyada atmosfer çok karışık. Millet bedavacılık uğruna bir dava peşine takılmış gidiyor. Oysa ileride dramatize edileceği bariz kara günler kapıda. Yine de üst düzey aldırmazlık cazibe merkezi. Güdümlü robot medya ise hal ve gidiş, tarihte görülmemiş oranda berbatken hala fantastik çizgide çırpınıyor. Gidişat ne muhteşem kıvamında, bilimsel kavramları tersyüz ediyor, sosyolojik çalkantıya mani olabilecek malzeme kolluyor. Manidar ama mahşeri manşet cambazlığı devrede. Mevcudu yedirme telaşıyla pes edilesi yancılık, hile hurdayla pespaye yayıncılık zirvede...


Estirilen rüzgar ise karşıtları tam kışkırtma artı yarım yamalak ajitasyonla buzul çağı takımına amigoluk çağrısı. Mantıksal gerekçesiz uydurulan peri masalı ambalajında geri plan masalı. Topyekun saltanat heveslilerine hap gibi yutturulan sallamalardan, fren tutmaz kürsü atmosferinden marjinal faydacılık. Faraza sırtını  yeşil banknot balyalara dayama seferberliği ilanı. Resmen akıl tutulması günleri...


Bıkmadan usanmadan her gün yinelenen gündem ise milletin makûs talihi ve beka kaderciliği. Gelinen nokta hesabıyla dünyaca gülünç görülen ulubüyük, necip millet atmasyonu. Havadan sudan temaşa, havanda su dövme yalancılığı. Muhteşem denilen durum dip yapmış, memleket kurtarılamayacak denli kötü şartlara gebe, duyarsızlık had safhada. Bu yırtık yama tutmaz diyebilenler ise kısık sesler korosu. Yurttan sesler böyle olunca iktidarı muhalefeti hilesiz hurdasız yaşama derdindekileri unutmuş gibi. Zaten  dert çok, yıllar yılı evrim yok, devrim yok, umutlar bir bir tükenmiş, türevlenen daima aynı tas aynı hamam. Havadan iktidar  ve hava civa muhalefette sırf bu boğuk havadan. Sonuçta Bir Millet Uyanıyor şahikasından bir millet uyuyor, uyudukça batıyor döşeğine devrilmiş memleket. Melekeler forsalanmış herkes uydu, herkes suskun... 


Dalgalı denizde periskop bir aşağı bir yukarı kayıtta ama izlenilen macera aynı mecrada, görülen manzara aynı perişan manzara. Açık seçik havalanma, herşeyi hiçe saymanın getirdikleriyle övünme ve öykünme...

 

Kara öykü bu ya atmosfer zam selleri ve gam yelleriyle toptan küresel piyasalara tabi. Uygulanan hala bul papazı al parayı tarzı ekonomik probaganda. Palavralara yarı buçuk millet kalpten razı. Diğer yarısı saray rejimi ve rant ekonomisinin dayattıklarına metezori katlanmakla başbaşa. Daha bunlar iyi günler, millet daha neler görecek neler kapsamında gerçekçi senaryo üretenler ise bir fırsat yaratılıp ümüğü sıkılanlar hanesine kayıtlı...

 

İşte bu kayıt dışı piklenen sıkıcı atmosferde, hayat felsefeleri gereği hilesiz hurdasız yaşamaktan ödün vermeyenlerin hali harap. Ödeyecekleri bedel ise epeyce ağır. Günden güne daha da ağırlaşıyor...


Mevcut durum olacak gibi değil ama olduruluyor. Hayat felsefesi olmayanların, olacak o kadar sürahisi hileyle hurdayla dolduruluyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...