TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

22 Eylül 2021 Çarşamba

KUŞADASI ŞARKI SÖYLÜYOR...

 

Kuşadası hudutları  dışında, gittikçe özgüveni silkeleyen sinsi ve karamsar düşler dağılıyor derya deniz. Kuşadası dahilinde denizden içeri zeytinliklerin betonlaştırılmasıyla iyice yalnızlaşan kumsallar ağlıyor. Durgun denizi sarmalayan altın sarısı kumlar güneşi kana kana içerken, tutarlı tutarsız tercihlerin prangalandığı, savruk dalgaların marjinal kimliksizliği tırmandırdığı bir fanusu yaşıyor kent. Üstelik pandemi ölçeğinde komple kuytulara sinmiş ıtırlı koku ve imparatoryal korku telaşıyla. Kahır karatoprağın en serinliğine kirli tırnaklarını saplamış ama nemli köklerden, ılıman meltemlerle salınan titrek yapraklara dek, börtü böceğinden asla doğaya nankörlük etmeyen canlılarına, envaiçeşit familyalarına dek denizde karada en  komplike, en doğal orkestrayla, tumturaklı güftesi olan

şarkılar söylüyor Kuşadası...


Kainatın sınırlarını zorlayan ritmle herkesin bildiği ve mırıldanabileceği, o en sahici, en sihirli, en duru, su gibi berrak şarkıları söylüyor Kuşadası. Hemde kin ve nefretin bilinçleri kör ettiği, cehaletin kulakları sağır ettiği bir ortamda. Doğru basılan notalar doruklara uzanıyor, nakaratlar yerle göğü birleştirmiş ufka sarkıyor. Derin mavi dinginliği yaşıyor ve yaşatıyor. Usuldan şarkı söyleyor Kuşadası. Şarkıların müzikal ahengi, sırça fanusundan çıkamayanların asla istemeyeceği türden protest ve sıkı. Sanki milyonlara motivasyon kaynağı. Mavi atlası enstrümantal uyuma ortak eden, lacivert geceyi şarkılara eşlik ettiren eşsiz doğallığı yaşatıyor Kuşadası. Öyle ki; uykuya zor direnen Denizin uykularını bile kaçıran mucizevi bir dilde. Kendi dilinde şarkı söylüyor Kuşadası...


Dil duyusal ve duygusal körlerin tek kuple anlamayacağı formda. Kulaktan kulağa yayılan, kulağın pasını silen, kalp gözünü açan sınırsız özgürlüğün ve eyleme dökülen adaletin akla dokunan notalarıyla. Şarkıyı şarkı eyleyen bir adaptasyonla. Kesinkes ulak ve kurye aramadan. Olmadık zamanda, uygunsuz yerde akla gelen ve kıt kanaat duyulan bir şarkıyı değil ama. Ortak yaşamsal güzellikleri, evrensel  değerleri yere göğe, toprağın altına üstüne, denizin dibine, dağların pikine nakşeden şarkıları...


Buzdan kalpleri bile eritecek şarkıları söylüyor Kuşadası. Kodlanmamış Kuşadası  şarkılarını. Salt kalp gözüyle görenlerin farkına varabileceği kıvamdakileri. Yıllar yılı ağların, dağların, denizlerin ve zeytinliklerin  hafızasına yer etmiş her ne varsa tüm çıplaklığıyla işte o şarkıları. Keşke bende duyabilseydim pişmancalığını pekiştiren kısa ve uzun menzilli şarkıları. İşte o şarkıları söylüyor Kuşadası. Binlerce yıllık coğrafi kurgunun yamacında, denizin kucağında... 


Kuşadası  şarkı söylüyor, adalılar şarkı söylüyor; Si bemol majörden başlanan.  Ancak ruha mıhlanan sesler asla kontrolsüz ve ayarsız değil. Si diyez sıfır arızalı. Çünkü salt muhteşem müzikal ayar peşinde Kuşadası. Tek amaç var müzik sehpasında ve sol anahtarının nota aralıklarında; hırpalanan hayata derman, hakedenin katline ferman şarkıları bestelemek ve söylemek. Zaten şarkılar düzensizliğe isyancı ve istim üzerinde. Magmadan fezaya her notası dip vurgunu... 


Antik bir disiplinle doğal doku ihanetçilerine dokunan şarkılar söylüyor Kuşadası. O şarkılar ki, her mevsim dünyanın tüm renklerini giyinen  zeytinliklerin, zihinleri uyaran denizin isyanı ve bitmeyen mücadelesiyle bezeli. Bilgesel ve belgesel yolculuğun Kuşadası'nda nihayetlenişinin işaret fişeği o şarkılar. Yıkılan birlik, bozulan dirlik ve altı oyulan kutlu düzene umudu haykıran şarkılar. Elbette duymasını bilene, eşlik etmesini bilene...


Büyük yaratıcının himayesinde  kendi şarkılarını söylüyor Kuşadası. Sakince kendi halinde, kendi dilinde, silkelenen özgüveni yeniden  kazandıran ustalıkla...


Usta 'Kuşadası şarkı söylüyor' bugünden yarınlara...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...