TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

17 Aralık 2021 Cuma

ASGARİ DÜZEYDE PEDERŞAHİ TOKLUK, PEDERSENVARİ AÇLIK...

ASGARİ DÜZEYDE PEDERŞAHİ TOKLUK, PEDERSENVARİ AÇLIK...


Gün sektirmeyen azami zamlarla cebelleşen gariplerin, asgari düzeyde pederşahi tokluğu ve Pedersenvari açlığı, iki yönlü bir metafor. Bir yanda hayata tutunmak çabasındaki büyük yığınların standart dışı yetersizliği, diğer yanda  özü gözü doymaz yığmacıların aşkın yemsizliği. İşte metafor bu metafor...


Manalı manasız motivasyonel ve midesel açlık, iki ucu boyalı metaforik bir efor. Bir uçta salt yaşamak adına ekmek ile kuru soğana muhtaç azımsanamaz yığınlar, diğer uçta bir eli yağda bir eli balda gözü, gönlü ve karnı doymaz azgın azınlık. Yani aç açık, ölmeyecek kadar azık, kazık hayata direnenlerle, adalet deyip artık değeri paylaşmamak için yırtınanlar. Yakın zamana yayılacak olası uluorta kapışmanın açık adresi, açlık...


Artısı eksisiyle, azamisi asgarisiyle tebasını açlıkla yüzleştirenlere tek kapı, çarpıcı öyküler kapısı. Hatta en canlı kanlı romanlara uyku teması. Paragraf paragraf işlenen konu ise Pedersen açlığı. Kimi zaman insani sınırların ötesine geçen, illaki insanlık onurunu zedeleyen, herşeylere katlanarak, gururlu ve toplumsal idealleri savunarak hayatta kalma kavgası ise sonsöz...


Baştan sona açlık sınırı öyle bir sınırdır ki bazen tatlı hayallere, kara sevdalara bile veda ettirir. Çoğunlukla vade yettiği oranda, açlığın pençesinden kurtulmak için genlere işlenmiş pederşahi göçebelikle tamlanır küçük hikayeler. Ağır romanlar ise azap, gazap ve ölmek pahasınadır...


Adamlık, alın teri dökmeden doymak bir yana, açlığı yatıştırmalık bile kabul etmeyiş, açıkça retçi tavırdır. Bu adamakıllı maneviyat atadan evlada kutsal armağandır. Alçaklık ise alınterine daha kurumadan makul karşılığı resmen vermemek veya vermeyi ertelemektir. Zaten er yada geç, mutlaka faşizmin gölgesi düşer, açlık zincirini kıramayan toplumların üzerine. Öyle ki bazen açlığa direnişle kazanılan prestij, kılıçların gölgesinde preslenerek kaybedilebilir. Yani faşizme geçit vermenin mükafatı tam açlıktır. Hem de varlık içinde darlık ve yokluk. Sonun başlangıcı, uygarlık tarihine ve emanete ihanetle, pastadan en büyük payı kapmaya atılmakla gerçekleşir. Oysa doğru insana özgü olan,

dönülmez yolu ufka sürmektir. Asla açlık acıtasyonu yapmadan, hiç tükenmeyecek umutla ve katıksız ekmeğe taparak. İnan, iman ve izanla, bilim ve bilinçle kodlanarak. Mesele açlığı yaratan sistemleri yok etmektir. Düşüncesizce havanda su dövmemek, boşuboşuna sövmemek ve 'havada güzel güzel dönen kuşun, açlıktan yılana saldıracağını hiç düşünmemiştim' dememek için düşünmektir tüm mesele. Hatta hiç düşünülmeyenleri bile düşünmek...


Bilen bilir Pedersen açlığı, Andangen karakteriyle sabit, hayatın içinde kaybolup giden hikayelerin, hikayelerde aç açık kalanların, katiyyen ödün vermeyen tavrına en yalın ağıttır. Pederşahi tokluk ise ağdalı yakınmalara hiç özenmeyen bir başkaldırı ve dik duruş anıtıdır... 


Kuşatılmışlık çemberinde ister asgari düzeyde Pederşahi ister azami oranda Pedersenvari olsun veya olmasın açlıkla başbaşalık, insanlığın en büyük sınavıdır. Yani neslin yarınlarını kurtarmak için  yeryüzüne hükmeden metaforik açlığın, mutlaka hemen şimdi babında tarihe gömülmesi gerekir. Bu şartlı savaş en kutlu savaştır...


Onlarca yıl açlık, körlük, doymazlık üçgenine hapsedilmişlik, çok yönlü çaresizlik ve kuşatılmışlık bir gün mutlaka aşılır. Burada tek mesele ağır kusurları  resim resim kusursuzca

biriktirmektir. Açlık günleri bittiğinde, anca yıllar yılı biriktirilen o resimler sayesinde, çalmayıp çırpmayıp geleceğini alınteriyle karşılayanlara hakettikleri saygı sunulur...


Asgari düzeyde pederşahi tokluğu ve azami oranda Pedersenvari açlığı iki yönlü metaforlaştıran o irkiltici resimler, resmen şatafata kapılanların ise büyük, en büyük ayıbı ve günahıdır. Öyle bir ayıp ve günah  ki kılıçların gölgesinde geniş yığınlara reva görülen türden olanlar kalınkaplı kitaplara girer...


Gün olur girer çünkü açlık, kılıçtan keskindir...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...