TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

16 Aralık 2021 Perşembe

PARTİLER VE PARTİZANLIK…

 PARTİLER VE PARTİZANLIK…


Heyelan dönemlerinde, hezeyanla suni güç yaratma, harcıalem güçlü görünme reel politikanın temel dayanağıdır. Ancak mevcut kurulu partilerle yalpalayan iktidarı ele geçirmek, sıhhatli güç devşirmek zor görüldüğünde, bir yerlerden düğmeye basılır ve anında yeni parti veya partiler kurulur. Sanki kurgu daima uzaktan kumandalı işler. Tamamen güç zehirlenmesi dolayısıyla bozulan işin aslı nedir, bozgunun arkasında neler yatar hiç araştırılmaz. Bu arada dolar kanatlanır uçar. Karton levhalarla desteklenen pik hevesi, tek hamleyle dip yapar. Yine de tek politik amaç mevcut partileri veya yeniyetme partileri, hedefsiz kalmış millete kabul ettirmektir. Hüsnü kabul sinyali alındığında ise hep aynı süreç işleme konulur, mevcut düzenin devamını sağlayacak seçim... 


Seçimde güç olmak, alakasız güçlenmek için hangi abartılı ödüllerin, nice tutulamaz sözlerin, mahva sebep ne tavizlerin verildiğinin de hiç önemi yoktur. Milleti oyalayan tek bahis, şiddetle tavsiye edilen güç tarzlarından birine veya bir kaçına yığılma üzerinedir. Bu yağma düzeninde karanlık kapitalin işlevi ise kasıtlı kurumlandırdıkları adına geçici güven yaratmadır. Zaten kurulu sistemde sermaye aktarımlarının, kimin eliyle olacağı, hangi politik gücün sahipliğinde örümcek ağının genişleyeceği pentagonvari programlarla dizayn edilir. Bu büyük sermayeye hükmeden egemen güçlerin en iyi bildiğidir. Karakapitalizm gereğini yapar ve dileğini ne pahasına olursa olsun gerçekleştirir. 


Karakapital, sembolik sermaye, sembolik partiler veya hüllelik partilerle, ekonomik ve politik her ciddi tıkanmada yeni dönem başlayacak masalı raftan indirilir. Türlü ambalajlarla yutturulan eski ve yeni politik tipler hemen donatılır. Bunlar umulmadık biçimde kamuoyu oluşturma, yaratılan medya algısı, referans güncellemeleri, itibar kazandırmanın yanısıra istikrar ve istatistik aktarımlarla üzerinde uzlaşılan etki yetki sahipliğine ve politik bilgeliğe kadar konumlandırılır. 

Hatta bazen geleceği karartanlar dahi yarınları kurtaracak havaya, kurtarıcı pozisyonuna sokulur...


Acı ama gerçek bu oyunbozanlar yine yeniden mağdur kesimleri arkasına katarak, egemen güçlerin ekmeğine yağ süren hizmete devam eder. Hâkim güçlerin zıddına, ezilen yığınların lehine politika üretecek, politika yapacak parti veya partilerin ise muhakkak önü kesilir. Yani çokuluslu sermayenin, uluslarası şirketlerin özel ve genel çıkarları için sürekli ayni süreç işletilir, sürekli ayni senaryo dayatılır…


Dahası on yıllarca peşi sıra kurulan partiler, devlet kurumu farz edilse de, bizzat devletin içinde global sermayenin aracısı işlevini görür. O yüzden kısa ömürlüdürler ama arkalarında sürdürülemez ekonomi ve politik yıkım bırakırlar. Evrensel güce hizmet doğrultusunda, lafta farklı imaj sunan eski veya yeni partileri inşa edenler, politik şemayı en baştan belirlediklerinden, küresel güçler aygıtına aykırı partileri veya politik örgütlenmeleri bir kalemde silerler. Emperyal egemenliklerini sürdürme gayesiyle baş kaldıranı sessiz sedasız sindirirler...


Ekonomik ve politik batışla perçinlenen mevcut durumlar resmen bu yüzdendir. Salt politik gelecek uğruna günü ve durumu kurtarmaya dönük eski model ve usullerle, tutucu siyaset anlayışında ısrar bu yüzdendir. Gittikçe azalan popülariteyi güncellemek ve tekrardan güçlenmek için her şey mubah tarzı parti anlayışı bu yüzdendir. Tavizsiz partizanlık, bol tavizli politika bu yüzdendir. Yani millet yararına güç yaratmak için kurulduğu söylenen özellikle icracı tüm partiler ne yazık ki, egemen güce boyun eğmek ve reformist akımların önünü kesmek dışında iş görmezler. Her onbeş yirmi yılda bir karşılaşılan acı tablonun nedeni açıkça budur. Daha kötüye gidişi tescilleyen her türlü işarete karşın tek parolaya kanmak... 


Parola, puslanan ekonomik havayı dağıtmak, paslanan çarkı değiştirmek, kirlenen siyaseti arıtmak için mücadele yerine, katı partizanlık ve sınırlı güce tapınma olunca heyelan kaçınılmaz olur...


Kaçacak yer kalmayınca da, toptan hezeyan halinde olur böyle şeyler şımarıklığı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...